When ‘(k) - wing’ affects linguistics/ ‘(k) - kanadı’nın dilbilimini etkilediği yerde
1
Graviton, kütle çekimini büktü;
çekimin en zayıf olduğu arenada;
Ne güzel bir koku, yağmurun ince dokusu:
yaşıyor, görülüyor ve, burda da; gönüllerde de taşıyor.
Salı günü çekti sayfiyenin kepenkleri;
televizyonu açtı, kedi sedire kuruldu.
Öğleden sonraya doğru Cuma çıktı, köşebaşı bakkalına.
SUYUN İZİNDE
Fazladan geldiğinde tanım; bu kule, su akıtmaya başladı
Ve teleferik: yöneldi aşağıya, hızlı bir sapmayla!
Sislerin içindeki görünmez kayaları kırmaya doğru! ...
: Bu ne sevgi! ne aşk! yürekten! …
Determinizmin ötesinde
bir kurt ve kuzu kavgası,
belirlenebilirin ilk sinyalleri.
Elimiz ne kadar hafif
bir zar atımında tavlada.
Alexandria, İskenderiye ya da
Konstantinopl'a Bosphorus da deniyorsa,
Ne anlamı var böyle bölücü olmanın.
Noel baba, kah Fin hamamında kese atar;
kah da Türk saunasında...
Süje kıvrımları üzerinden, (Süje kıvrımları üzerinden) Nerde insan? - (Suje kıvrımları üzerinden) Nerde İnsan?
Kuşkular ve naz ile..
bile bizden değilken ama dahilimizdeyken;
ki ürküntüler, asla dahilimizde olmamalıdır:
... Korkularını, entrikalarını,
Gölgelerle savaşıyordu birisi, gölgelerin içindeyken;
(sallanan beşik mezar ona, darağcından sallanansa,o;
zaman değildir içerdeki, dıştaki odur.)
ama onlar dışında senin, sen dışına çıkma onların
ki oklar, attığın yerine gider, içerden bakan
“peki… ” der: Bir elinde gürzü, diğerinde oku,
Şükrü KAYA
Şiir yazabilmek için ne gerekir? Pek çoğumuz “her şeyden önce yetenek” diyecektir. Hayal gücünü, bilgiyi, tecrübeyi ve aklı ekleyenler olacaktır buna. Belki hepsi de doğru... Fakat bir farkla. Aklı, daha doğrusu yaygın anlamıyla aklı, şiir için bir zorunluluk saymayacağız artık. Onun yerine doğrudan ve açık söyleyişi, duygusallığı; belki biraz problemli ve kırılgan ama yapmacıksız bir duygusallığı koyacağız.
Okuyacağınız dosya, şiir ve psikiyatri ilişkisi üzerine verimli çalışmaların yapılmasına bir kapı açabilir ümidiyle hazırlandı. 'Şiir ve delilik' üzerine farklı bir açılım yazısının akabinde Amerika'daki bir akıl hastanesi etrafında örülen çok ilginç bir şiir hikayesine hazırlanın. Fonunu, akıl hastanesinin duvarlarında yankılanan çığlıkların oluşturduğu ikisi intiharla sonuçlanan üç hayatın kesiştiği bir hikaye bu.
Buyurun karanlık ve ürpertici, bir o kadar da zarif ve çekici imgelemlerin dünyasına!
| yukarı |
Şair ve Deli*
Çünkü esirgemek aslında, çift taraflı bir gemici düğümü;
Acımak ki bu anlamıyla merhamet, güzel gibi.. -
Yüz'lük bir dede için: belki de odur yüzük, vay!
- Değil ama acındırılmak hiç hoş ve ayrıca nahoş.
Yine de esirgeyen kuşatır, sevmiştir. Bir şey var ki;
Ah, fazla gelemesin onun sevgisi, esirgemese
A: “Herkeste biseps vardır.”
B: “Hayır, herkeste triseps yoktur! ...”
B: “Bazıları, doğarken kolsuz da doğabilir.”
-
yeni tanımaya başladığım bi kimlik.. şiir başlıklarını ilginç buluyorum. konular da öyle.. edebi yorum yapmak istemiycem bi şair gibi geldi şimdilik bana. çünki edebi olmak amacıyla yazmıyor sanki.. derdi içini dökmek, derdi bilgileri ve ideallerini paylaşmak gibi geldi.. eh.. şimdilik bu kadar.. se ...
KARMAŞANIN ŞAİRİNE;
Yaşam pek çok farklı gibi görünen alanıyla bile birbiriyle ilintilidir. Senin pek çok farklı ürününde (şiir ve deneme yazılarında) bu bakışı kavrayabilen bir yerden ele aldığın, konuları böylesi bir mercekten bakarak gözden geçirdiğin, olguları birbirine katıp sonra yenid ...