Yoksul kalmış ışığı
Tuvale işleyen
Can pazarı notaları
Yakılan
Soğan soyuldu yüreğim yaşardı
Yetmez ki bu kadar maaş dedi
Gönlüm güvercin,maaş atmaca
Girerim savaşa dedi
Gönlüm baş hayat oklava
Artık gözyaşları gereksiz
Harcı sevda değil artık hüznün
Mutluluk naftalin kokan sandıklarda gizlidir
Sevgiyse kör ve topal
Ondadır hazan hüznü kokan acılar omuzlarımda
Yüreğim aksak,umutlarım kırık
İstiklal caddesinde bir sokak
Ellerde kar tanesiyle dolu insanlar
Kollarında ölü aşklarla dolu
ABD
Asidi kaçmış Cola
Tarihi olmayan Donalad
Satılık insanların verdiği mola
Hayatın gölgesidir beyaz saçlarım
Yatak odasında, gizli düşüm
Hüzne yatmış.
Sarıyor dokunuşu annemin.
Elleri, hayatımın arka bahçesi
Gerisi, mezarlık kafesi
Kaderim
Damlayacakmış buluttan
Çamur olacakmış yüzüm
Hikâye olmuş gözlerim
güneşi bekler
Kelimeler dört mevsim olmuş
Buğday
Taneyken
Boyun eğer değirmene
Kurtuluşu olur
Bir ateşte pişmek
Çemberimde gül resimleri ile
İki kişilik karışık yoksulluk hikayelerine rastladım
Bıçak sırtı gerçekler ağaç kovuğu hikâyelerde saklanmış
Yolcular ve sürücüler kovuklara kaderini üflüyordu
Üstünde kalbinin eski zaman giysileri gizli, üşüyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!