Yanoşlar Milletinin Fedaisi
1/:
Bap: bir...
Ya da zamanın kısa tarihi: Giriş bölümü...
***
Açmışım bağrımı, gözlerim seni.
Çağırmıştım yıllar önce dedeni.
Hazırla çantayı, katla kefeni.
Bu kutlu çağrıya uyup, sen de gel!
Gel, gel, gel, gel; haydi gel!
***
Haydi yağmur, yağ artık gözlerime.
Cemre düşsün, baharda sözlerime.
Kumlar dolsun, arkamdan izlerime.
Ah!
Kaybolayım, şu kaynayan çölde ben.
Eriyeyim, Medine'de gülde ben.
Ortalama bir hesapla,
Dalalım aritmetiğe;
Ben diyeyim, bin beş yüz,
Siz, bin dört yüz küsur…
Huneyn’de kerpiç kale,
Hayber’de kesme taştan sur…
Dinle suru ey Arabani,
Yabani çakır dikenleri…
Zilli deve, çanlı kervan…
Ve rakkasi devran…
İşte o an…
*
1/:
Dört bir yanı sel aldı,
Ağlama nazlı bulut.
Kuraklık aylarında,
Dediklerimi unut.
2/:
1/:
Bilmem, beni bilir misiniz?
Ben hanlar hanı Boğaç han.
Çıktım, geldim dünyanıza işte,
Taa... Asyanın ortasından,
Eski bir Dede Korkut masalından.
Oğlunuz ya da kızınız
Veya kendiniz nezle olsanız
Koşmak olur bilirim hastaneye işiniz
Sayın ki biz de nezleyiz
Gün boyu damlıyoruz
Ve akarak giriyoruz koca geceye
Çevre, kırlar ve dağlar…
Avuç içi kadarız.
Yalnızlık Allah için,
Hepimiz, birlikte varız.
***
Kuşlar, ağaç ve bulut…
Merak bu ya,
Bir göz attım dünyanın haritasına,
Gördüm ki rengârenk karalar,
Ve parça parça adalar…
Buralarda yaşayan insanlar
Tıpkı harita gibi olsa gerek,
Üstadı şahsen tanımamakla beraber memleketlisi (Sorgun) olmam hasebiyle ismen bilirim. Benim de Ahmet Yozgat adında bir eski arkadaşım var. Şiirle de ilgilenmez. Bu sayfayı görünce sandım ki O... Sonra şiirlere ve şiir sayısına baktım da aman Ya Rabbi... Bir ömre sığmaz bunlar hem de bu kalitede, ...
Birkaç şiirini okur okumaz anladım ki sıradan olmayan, farklı, orijinal bir şairle karşıkarşıyayım. Şairin üretkenliği karşısında hayretimi de ifade etmeden geçemem. Kendisini okumaya ve takibe değer buluyorum.