O mücellâ leblerin o hilâli kaşların,
Kim bilir kaç can yaktı hançeri bakışların,
Ak gerdanı kırbaçlar o ipeksi saçların,
Akıllara ziyândır senin fettan halların.
Güneşle ay nedir ki şûlesin senden alır,
Akşam çöker gündüzlerin üstüne,
Yavaş yavaş nemli saatler başlar,
Aldanmayın gurubun o rengine,
Tam da sızı işte o zaman başlar,
Vakit siyah hatıralar depreşir,
Gönüllerde yarım kalan her aşkın arkasından,
Gözler hüznünü akıtır düşen her damlasından,
Tüm ümitler silinir vuslatın sayfasından,
Hüsran ile hüzün kalır bu aşk hatırasından.
Sanki elemli besteler yapılmış senin için,
Hüzündür yüreğimin senden kalan mirası,
Geçmeyecek bilirim aşkın hicran yarası,
Böyle yazılmış ise şu bahtımın karası,
Bilmem ki başım alıp nerelere gideyim?
Hiç gitmedi başımdan boranı kasırgası,
Ateşin gölgesi yoktur içteki yangın görünmez,
Derin olan kuyuların dibinde ne var bilinmez,
Duygular nesne değildir elle tutulup silinmez,
Gönül muamma değil mi kim sırrına erebilmiş?
Ateşi söndürursün de külünü gizleyemezsin,
O ayrılık gününden hatıra kalan izler,
Ruhumun hicranını gönül yaramı gizler,
Ellem pınarı oldu sevdayla bakan gözler,
O günden sonrasını yaşanmış saymıyorum.
Gözlerimiz buğulu zordu elveda demek,
Aşkın bağbozumudur Sevda mevsimi geçti,
Kara yazgı defterde bizim sayfayı seçti,
Firkat tırpan misali bir ekin gibi biçti,
Artık Sevda yeşermez gönülde mevsim kıştır.
Ne sımsıcak eller var ne o sevdalı gözler,
Bir gün aklına düşer de beni anarsan,
Sol yanında ince bir acı duyarsan,
Bu yürek burkan sızıya sebep ararsan,
Bil ki yüreğini burkan o acı benim.
Zaman tüketir gençliği ağarır saçlar,
Bülbül figan eyler zar ile gamda,
Gül boynunu büker naçar hazanda,
Yazlar güzler geçse açsa baharda,
Bülbül gülü görmez gonca açarken.
Gece gündüz öter diken üstünde,
Yaşanan mutlu anlar çok uzaklarda kaldı,
Hep hasretle anarız o asude günleri,
Kalplerimizde sevgi yüzde tebessüm vardı,
Özler şimdi gönüller aşkla bakan gözleri.
Buruk hatıralardan başka ne kaldı bize?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!