Seni çok seviyorum, duysana beni kadın! ..
Bunca çırpındım durdum anlatmak için sana,
Ağzımla kuş tuttum da yine anlayamadın;
Şu derbeder halime bakıp da anlasana! ..
Şarkılara söz olur bu dizeler gün gelir,
Seni karşıma aldım,
Oturttum koltuğuna,
Yüzüne bakakaldım...
Tuttum gülümsemeni,
Geçmişimize daldım...
Sana rağmen seviyorum seni ey cananım,
Öyle bir dönülmez yoldayım ki perişanım...
Vefasız yüreğinin önünde kırık dizim;
O dönülmez akşamın ufkunda yiter canım! ..
(Abdullah Özdoğan bey’ den özür dileklerimle…)
Anlara sıkıştırdık dünyâları…
Aşkları iştahla tükettik / bitmeyecekmişçesine! ..
Bir an bile bakmadık ardımıza;
kırdın! ..
can düştü...
paramparça şimdi sırça fanus, ey! ..
ellerim yok, yüzüm nerde?
kan revandır yüreğim
görünür/görünmez şimdi o kızıl nehirde
Göl yeşili gözlerin büyüler gözlerimi,
Mecnun, Leylâ' ya nasıl bakmış öyle bakarım...
Kıvranırım acıdan, boş ümidi neyleyim,
Eski mutluluğumu içtenlikle ararım. (aralık 1981)
Dün neler söylediysem bugün de odur sözüm!
Sevdiğimi söyledim, elbet doğrudur sözüm!
Yalanların sonu yok, takiyye nedir bilmem!
Alnım açık, başım dik, yalan nerdedir bilmem!
Töhmeti arayana açık çağrıdır sözüm:
Duyuyor musun beni a canım, iki gözüm(?)
Yalan,
Kurmadım çilingir sofrasını!
Masam bomboş, ‘’tamtakır, kuru bakır…’’
Sadece kadehim dolu birtanem,
Şimdi içme zamanı…
Zeynep yanımda bugün, hiç yalnız mı bırakır? ..
bir bohçamız dahi bulunmadı ki sırtımızda?
par-ü pak çıkınımızdadır apak geçmişimiz...
'mutlak dürüstlük' vardır bilâ kayd-ı şartımızda
arsıza ar, ussuza us... çare bulmak işimiz! ..
sen olmayınca ben yokum
aklım bir karış yerde göz ucumla kesişir
korkularım tutsak eder idrakimi, bunlanırım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!