Hayat, gerçeğin uzak, çok uzak bir sılası,
Bir hayat yaşıyoruz, çirkef ve yıkılası.
Hazanı dört gözüyle bekliyor artık beden
Yapraklar şimdi beyaz oldu, hissettirmeden.
Günlere bir sor, bak neler diyorlar
Kavuşmak, ayrılmak, hepsi bu kasım.
Boyutlar atlarken bütün boyutlar,
Ya sen insanoğlu, ne yapmaktasın?
Ölüm, balçık içinde yeni açmış bir gonca,
Bu yıl kıra koşmak var, "gel" sesini duyunca.
Gündüz geceyi kovar, saatler yaklaşırdı,
Beklerken, karanfiller elimde aklaşırdı.
Yontardı tırnakları, sokağı, gözlerimin,
Şiirlerle doluydu duvarları evimin.
Gün olur boynum bükük, sonsuzluğa su-sarım,
Acep nerde durulur, en son nerde sus-arım.
Eminleri emini, müminin ta kendisi,
O yetmişiki millet ve cihan efendisi.
Zaman geçiyor, artık bir kaç sevap hazırla.
İplik pazara çıkar, buluşunca mezarla.
Kollarına umuttan bir çift kanat taksaydın,
Beni dünyadan uzak bir yıldıza satsaydın.
Ağızda nokta, virgül, esas kelime kalpte,
Ordayken kelimeler, vursa kalbi bir sekte.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!