Benim işim benle başkasını bilemem
Bilmezken kendimi
Deryalara hiç dalamam
Dere de bile daha yıkamadan yüzümü
aydınlığa da karanlığa da söylenen türküdür zaman
nağme tadında çınlayan
çok geçmişi biraz burukça anımsanan
yaşanırken tükenmez
ardı sıra aranan
bir sevgili...
az yolculuk edilen yol
en uzunu olandır
tek bir adımla başlar
milyonlarcası yürür
sonu başında
başı sonunda
Vallahi
Malla
Billahi
Mülkle
Geçilmez o köprü
Ayağına varmadan düşer kalırsın
Ne özlem duyarım geçmişime
Ne de senin geçmişine
Gelecektir benim düşüm
Düşünce senin gözlerine
ben dağlara çiçek diken şairim
O'ysa o şairin çiçek yolan sevgilisi
ne hoş sevda değil mi
diken de memnun yolan da
ondan çok seviyorum onu
sırf ben diktım diye yoluyor ya
o kadar uzun ki yolun
henüz ilk adımını bile atmadığın heyecan
aklına sığmayan bir aşk gibi delice
biraz da esrik
mevsime uymaz bazı şeyler
Unutmuş kendini
Anımsaması hiç
Doruklarda el sallıyor
Kırma saçak kirpikler
Haline
Zamansız açan zamane çiçeği
dünyada söylenmemiş o kadar çok söz var ki
dillere sığmaz
tek olmayan
o sözleri söyleyebileceğin
bir yar...
şairin şiir sayfasına ilk defa girip birkaç şiirini okuyunca gördüm ki karşımda Türkçeyi başarılı kullanan, kısa ve özlü anlatımıyla şok tesirli temalar bulan orijinal şiirler var.. takip etmeye karar verdim kendisini.. başarılarının devamını temenni ediyorum..