Ahmet Kemal Şiirleri - Şair Ahmet Kemal

Ahmet Kemal

İSTANBULİSTAN
Gece dışarıda kalma çocuk üşürsün
Yalnız dolaşma sokaklarda
Sen şimdi İstanbul’san ben Roma’yım
Köpüklü rüyalar görüyorum
Ağustos gecelerini arıyorum

Devamını Oku
Ahmet Kemal

ŞAİRİN ÖLÜMÜ

Şair kalemini sevdi bir de kağıdı
Aşkları yazdı durdu bir ömür
Şiirler yazdı allı mavili

Devamını Oku
Ahmet Kemal

DEĞİŞEN TOPLUM VE KADIN

Günümüz kadını ne yapıyor? Gerek dindar, gerekse laik tipler açısından bakarak söyleyelim: Genelde kendini gösterme, kendini beğendirme, gerek hemcinsine gerekse karşı cinse güzel ve çekici görünme. İşte tüm gayretler bu noktada toplanıyor.
İslam dini kadın evinde görmek istiyor sanırım. Kadının evinde kıldığı namazın camide kıldığından kat kat faziletli olması bunu göstermiyor mu? Kadın Cami’ye hiç gitmeyecek mi? Elbette gidecek ama belli şartları var. Bu şartlar koku sürünmemek, tesettüre riayet etmek, vakar sahibi olmak, iffetine söz getirecek davranışlardan uzak kalmak. Bütün bunlar gösteriyor ki İslam kadını değerli bir varlık ve cazibe merkezi olarak görmüş, aile hayatının kurulması ve mutlu beraberliğin sağlanabilmesi için çekici kılmıştır.
O halde kadının vaziyeti ne olmalıdır bu toplumda? Giyinişi nasıl olmalıdır? Kadın erkek ilişkisi kurulmalı, sınırları ne olmalıdır? İşte temel mesele bu. Ashabı kiramın hayatına bir bakalım: mescidi nebide arka safta namaz kılıyordu kadınlar. Cuma ve diğer namazlarda bulunuyor gerektiğinde halifeyi ikaz edebiliyordu. Savaşlara katılıyor mücahitlere yardım ediyordu.
Şimdi vakit namazlarında görülmeyen kadınlar cumaya da gitmez gidemez oldu. Bu bir eksiklik midir belki ama belki de şartların değişmesinden kaynaklanan bir mecburiyetti.

Devamını Oku
Ahmet Kemal

DÜN GECE HEP AĞLADIM

Dün gece hep ağladım
Diyordu bir çocuk
Göktekilere ve yerdekilere
Aşklara ve yanılgılara

Devamını Oku
Ahmet Kemal

Ülkemde hayat muştudur
Ölüm bir armağandır ötelerden
Kalp semalarından
Allah'sız dünyası tarumar Nemrut'un

Ne gemiler battı İskenderiye’de

Devamını Oku
Ahmet Kemal

Bin yıllık aşkımız bizim
Bin yıllık sevdayı büyütüyor gözlerin

Ölüler ölüler rüyanız sizin
Hayatla doluydu dünyanız sizin

Devamını Oku
Ahmet Kemal

İLENÇ

Işıkları ürkütme
Düşsün bir damla kuş
O dilsiz düşler üstüne
Bırak beni

Devamını Oku
Ahmet Kemal

FİLİSTİN AH!

Filistin İsrail mağarasında
Gökyüzü baştanbaşa kırmızı ah

E biz kepenklerini kapayanlar

Devamını Oku
Ahmet Kemal

22*07*13


Tarihlemeyi değiştirmemeli miyim, neden? Biri uydurmuş diye ben neden ona uymalıyım? Kaç kez bu yıldız işaretini koydum fark etmeden. Sonra değiştirdim. Şimdi de değiştirmiyorum işte. Değiştirmeyeceğim.
Facebook’ta öğrencilerim arkadaşlık teklif etmişler. Kabul ettim. Şimdiden onları çok özledim. Gerçekten onları çok sevmişim. Hala da seviyorum. Allah çok sevdiklerimi hep benden alıyor. Çok sevdiğim arkadaşlarımla basit sebeplerle soğumamın sebebi de bu.
İnsanoğlu çok garip bir yaratık. Bu gün beraber olduğuna yarın düşman olabiliyor. Dostlar birbirini unutabiliyor. Dostluklar düşmanlığa dönüşüyor. Yeni dostluklar kuruluyor. Akrabalar birbirine düşman oluyor. İyi günde dost olanlar kötü günde birbirini tanımıyor. Bir menfaat girdi mi araya ne akrabalık kalıyor ne dostluk.

Devamını Oku
Ahmet Kemal

03.07.13 (ÇARŞAMBA)
Annemin duası işler çabuklaşıyor. Elektrikler bağlandı. Dün abone bugün elektrik. Nerede görülmüş bu kadar hız. Doğalgaz dün konuştuk bu gün iki firma birden işe koyuldu. Biri resmi olarak biri fiili. Ah neredeydi bu dua daha önceleri. Ah Annem. Baktın ki yalnız kaldım baktın ki İsmail artık gece yatısına kalmayacak. Başladı duaya. Var olsun ana duası.
Ailecek dizi seyrediyoruz. Her akşama ait bir dizimiz var. Ortak beğenileri topluyoruz birleştiriyoruz. Ben hem günlüğümü yazıyorum hem dizide kulağım hem de arada sohbeti kaynatıyorum.
Amcam dertli. Çocuklarına vermiş daireleri kira vermiyorlar oturuyorlar bir de tapusunu istiyorlar benden diyor. Vermem, veremem, verirsem satarlar. Adam dert küpü. Milyonluk servetin sahibi ama geçim sıkıntısı çekiyor. Beş dairesi var ama maaşının azlığından şikayet ediyor.Oğlan partide çalışıyor. Tatile gitmek için para kazanmak peşinde. Küçük oğlan pahalı cep telefonu istiyor. Para biriktirmiş. Bir kısmın el koydum diye bana kızıyormuş annesi öyle diyor. Ben vereceğim diyorum. Taksitle alacağız.
Bu gün doğalgazcının peşinatını verdim. Laminant yaptırmamız gerek. Ramazan -ı Şerif yaklaştı. Biz taşınamadık. 3 yıl önce başladık bu inşaata hala bitiremedik. Alt tarafı tek katlı bir ev. Ama gel gör ki hazır para bitti. Borçlanma limiti de doldu. Taksitle bu kadar olur. Hem çocuk okul, hem inşaat taksiti öde, hem de kız evlendir. Onun masrafları da işin tuzu biberi oluyor. Kız alınganlık yapacak diye ödüm kopuyor. Erkek tarafının masrafı 30 binleri geçti bizim bildiğimiz. Daha da artacak. Dün dile getirdim duygularım ben sana fazla bir şey yapamıyorum ama ilerde telafi edeceği bunu. Annene babası hiçbir şey vermedi. Durumum yok dedi babamdan başlık parası gibi bir şey istedi. Adını söylemedi ama babam anladı şimdi durumum yok dedi emekli olmam lazım. Babam da parsının zekâtı olan 2000TL verdi gözümün önünde. Emekli olunca yaparsın dedim emekli oldu benim eski koltukları aldı onun yerine bana verdiği askerlik ödemesi olan 1 milyonu almadı. Hepsi bu. Ha unuttum yeni evlendiğimde düğün paralarından bir miktar para getirdi. Onunla tüp aldım. Babamın evinden getirttiğim 3’ lü tüp gazı tamir ettirerek kullandım. İki küçük divanım vardı. Onları gelen misafirler için ayarlamıştım. Zaten bekar divanımdı birisi ona bir tane daha ekledim evlenmeden az önce. Koltuk takımımı yıllar sonra taksitle aldım iki de çekyat. Önce çekyatlar tabi. Misafir odası için kendi evimi almayı beklemiştim. Yıllarca yer yataklarını oturma minderi olarak kullandım. Sonra onları çekyatlarla değiştim.
Araba aldım biriktirdiğim paralarla. Lojmanda oturmanın avantajıyla para biriktirmiştim biraz. Ama 14 yaşında bir arabayı almaya yetmişti de, ev parasından kalandan 2 bin mark eklemiştim. 6000 marka mal olmuştu.

Devamını Oku