Umudumu yeşertmek için bir gül diktim
Adına da bir nur dedim
Gözüm gibi sulayıp
Güzelliğini seyredecektim
Her sabah erkenden kalkıp
Defalarca öpecektim
Günaydın demek istedim aslında
Sabah
sana geç kalmışlığım uyandırdı
Gözlerime sığmadı koca yatak
Sarılmadı
Yıllar vurdu
Bari sen vurmasaydın
Şimdi eski resimlere bakınca
Anlıyorum yine de yapmasaydın
Hep böyle kalacaksın aklınca
Büyüyorsun içimde
Amansız bir kasırga, gökdelenler boyunda
Yüreğime düşen sevda tohumu, dört aylık gebeyim sana
Uçsuz bucaksız çöllerde, seni ararken kayboldum
Kendimden gizledim, sancımsın, saklımsın Angelica
Adımlarım ağır bu gece
Bir ömrün yorgunluğunu taşıyorum
Birde kalbimi sırtımda
Göğsüme sığmıyor gülüm
Sen sustukça ben ölüyorum
Sana çok üşüdüm
Sırtına çirkin ve kirli
Elbise giydirilmiş şehir
Duyuyor musun beni
Kulakların kim bilir
Hangi adımın dibindedir
Duyamazsın tabi
Kırmızı halı serdim kalbime
İster ambülans ile gir
İster sohbet
Sen kalbimi çalarken
Bana sormadın elbet
Birini çok sevmekten geçer hayat
Sevince adam gibi seveceksin
Sevmezse adamlık sende kalsın
Severse adını heykel gibi dikeceksin
Sol yanına, nefesine, can evine
Otoyolda karşıdan karşıya
Geçmeye çalışan kedi
Bir adam tanrı sanan kendini
Sağır ve dilsiz zırhlı araba
Gözlerinde korku kedinin
Fırladı geçmek için karşıya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!