Alışmak, acının vardığı son durakmış,
Gülebildiğinde bir insanı yabancı eden...
….
Son söze dek hayat, bir ömür beklermiş,
Can çıktığında dert, bir huzurla çekip gidermiş…
…
Dön de bak ektiğin, gül mü bağında,
Döktüğün gözyaşın sel mi narında,
Anlarsan dünyayı er meydanında,
Gittiğin yol kadar ömür yaşarsın…
…
Kar oldu yağdı dağların başı,
Beklemişiz, özlemişiz,
Dilenmişiz bağ bahçe.
Her bahar ağlamışız,
Bağlanmışız.
Bir çiçeğin ömründen,
Gün çalmışız…
Hayat hikâyesinin çoğunda çocuktu,
Hiç çıkmamıştı içinden,
Çok sevdiği körebeden…
…
Bütün anıları içinde,
En yaşlısı,
Ve asıl,
Annem,
Topladığım yorgunlukları devirmede,
Gün…
…
Sağılmış sütlerinde eksik çocukla el ele,
gideceğin günün adı yok!
pazartesi gözlerin,
salı bakışlarındı,
çarşamda, el eleliğimiz,
perşemde seviştiğimiz gündü,
cuma kalbimiz,
Sen koyunyününden yastığın ör,
İstanbul kuş tüyüne gömülsün…
…
Sefer tasından ayranın iç,
Bir ağaç gölgesinde serinle,
Kulak ver,
Mademki zincire halkasın,
Madem ki kopmak mümkününden acizsin,
Bu paslı,
Bu kirli demir yürekten,
Çürüye çürüye ayrılmak işine koyul be insan…
…
Ölümü duvar dibinde bekleyen gibi,
Sessiz,
Fazla sessiz düşünmek…
…
Çatırdayarak bir uçurumda,
Kenarında kurtuluşa yakarmak,
Karanlık,
Ürkek akşamın toz duvarlarında resimler çizdim…
Ellerim yalnızlık çehresinin sahipsiz teniydi, soğuk...
Seçki heyecanda vurulmanın nedensiz deminde,
Kelimelerle çoğalmayı yazdım…
Ya bir şiir; ya bir resimdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!