Mesafeleri yırtıp gelen,
Lâkin bu eşsiz güzellikteki koku..!
Çehresini saran şaşkınlık ile sordu.!
Ey Cibril nedir bu güzel koku..?
Mâşîta kadın, iki kızı ve kocasının,
Odaklanmak için kafayı dağıtmak gerek,
Duyumlara kulak asmamak gerek,
Ahbap buzdağı görünmeyen kısma yönel,
Kısım kısım kiraladılar bedenleri,
Ruhu şeytanla dans edenlere küfret,
Hazindir kılıfı günahın riyakârlık,
Masumiyet sahip kalmaktı,
Gördüğüne aldanmak,
Yalan olsa yine inanmaktı..
Hazindir bide günaha istemek affı,
Konuşsan susturuyorlar,
Sussan konuşturuyorlar,
Ardında gizliydi sebepleri oysa,
Ilk celsede sözleri kafama sıkıyorlar..
Zor insan, zor varlıklar,
Düşleri sudan etkilenmeyen kalemle karaladım,
Sözlemiştim..! diye bağırdım,
Dehşetle hafifçe haykırdım..
Yüzümde öfke ve azimli bir ifade,
Baktım gölgeli derinliklere,
yankılanır semada mazlumun ahı,
duyulmaz mı hiç,bu dinmeyen sancı.
haykırışlar feryatlara karışır,
tedirgin olur fesatlar, insancıklar suskun kalır..
ölürse merhamet,öksüz kalır beşeriyet,
Sev dedi kadın :
Sevemem, sözleri hırpaladı..!
Mecburiyet, anlatan dildi aşkı..!
Yapamam, tekrar edemem hatamı..
Bitmesin diyen dil yalvardı..
Dert içimi kemiren kurt oldu,
Duygularımı dokemedim kağıtlara,
Geçen her vakte kazindin,
Anı kaldın hayalinle avuttum kendimi
Sanma hiç unutmadım seni,
İntikâm arzusuyla kıvranıyorum,
Şerefimden ihanet lekesini silmek istiyorum,
Gazaplar kusuldu,
Çöken duman bulutu..
Üzerime yığıldı dertler,
Sözleri küfürmüşçesine sessizce heceledim,
Ağızdan hafif bir feryat yükseldi,
Mazlumların iniltisi,
Acımın fışkırması çıkan sesi bastırdı..
Şafak sökmek üzereydi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!