Iftira dilde durmaz,
Kemik değil sakızdı susmaz,
Karalamak yegâne hikmeti..:
Üstünde iz yaşamaz..!
Aklımı sürdüm uçuruma..!
Nehre doğru dönüp,
Dönmediklerini anlama umuduyla,
Başımı yerden kaldıramıyordum,
Çenemi, dişlerimi parçalayacak kadar kastım..
Aklımı sürüklüyorum kalmasın geride,
Günahlarımın parçası olmalıyım,
Hayır bağışlanmasın,
Nefret ettiğim ne varsa ben oldum,
Hayır, nefret beni yakmasın..
Her günümden bana armağan,
Unutmak mı akıl mı..?
Akıllılar tercih eder unutmayı..!
Çaresiz kiraya verdik hep aklımızı,
Yada gönül kırıntılarını..
Kaldırım taşı gibiyim ezildikçe sertleşen,
Birden alacakaranlığa gömüldüm,
Bulut altında soğuk,
Nemli hava perdesi sürüklendi,
İçimde yaşanmışlıklarla büzüldüm..
Isı birden düştü, titremeye başladım,
Hakikât görülmeden söylenen sözler,
Edebi yalanlardı,
Alacakaranlık çölde usulca yayıldı,
Güneş ışınlarını gerçek sandım..
Ölü araziler dirildi,
Sancımı çek içine derince,
Yükü ağır gelir kaldıramazsın,
Pek yırtıcı sabahı güneş yakar, dayanamazsın..
Iki adım ileri bir geri derken aynı bukalemun gibi,
Zayıf aciz günah hammalı pisliğin teki,
Özleyen olur mu, şu koca dünyada.?
Bir ben eksilirken..
Ellerim kelepçeli, mühürlü,
Zaman, ölüme akıyorken..
Fayda gelmez bu faniden,
Aldığım Her Nefeste
Kulaklarımı tikadim herşeye,
Doğrulara, yalan olmayan gerçeklere,
Acı verdi işte tüm bilindikler..
Sözleşmeli insanoğlu cennete,
Vakti peşin ödüyor korkmadan bile,
Sığ günah ardına gizledi kendini,
Isyanı her fırsatta vurdu meçhule..
Düşündükçe düştük ,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!