Dünya gemisinde yolcuyum,
Fırtınalar alabora etti sade beni,
Tutunmalı ama nereye,
Etrafım korsan dolu..
Vakitlerim dolu an be an..
Şu inat kırılsaydı,
Elimizde utançtan başka ne kaldı,
Kötüler her zaman kazandı,
Oysa iyiler hiç kazanamadı..
İşte böyle yaşlandık,
Fikri tokat yedim,
Yere düşmeden demlendim,
Susmadım dilim ile ısırdım,
Yüzümün astarını yırttım..
Kemiksiz etten kütüphane dilim,
Ölü ruhum çırpınıyordu,
Gerçeğin bir payını buldum,
Kişilik kayıpları,
Sualler beni koşturdu..
Bastırılıyor sesler kafamın içinde,
Islak yapraklar,
Çıplak duvarlar,
Dağınıklığında boğuldum,
Korkuyorum, koşarak geliyor günahlar..
Derinlere gömülmüş gözlerinde,
Sustu lisân,
Sustu sözler..
Gizlendik dilde kelimelerle,
Büyüklerden kaçtık gizledik hakikâti..
Ayıptır sus aman dendi,
kalabalık arasındayım, yalnız,
kapım eşiği açık, yine yalnızım,
kavuştum sansamda, yine gidenim,
susuyorum, dinmiyor sabrım..
sesim, elvedama haykırışım,
Uykunun güzelliği,
Ayın utangaçlığı,
Yıldızların tahayyülü olmasaydı,
Gecenin güzelliği kalır mıydı..?
Güneşe kırpılan göz,
Gel diyorum daha dönmeden gidiyorsun,
Gidişler ıssız gidişlerin ıssız,
Sen gibi soğuk türküler dert ortağım,
Sen ruhumun ince gülüyle gidiyorsun..
Öldü inancımın kıvranan sevgisi,
Gel diyorum daha dönmeden gidiyorsun,
Gidişler ıssız gidişlerin ıssız,
Sen gibi soğuk türküler dert ortağım,
Sen ruhumun ince gülüyle gidiyorsun..
Öldü inancımın kıvranan sevgisi,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!