Bugün elinde olan yarın belki de yiter
Sahip olduğun sevgi elbet tükenir biter
Sana kazanç olacak şimdi akıttığın ter
Gül eğlen ve mutlu ol anını yaşa evlat.
Karun vardı bir zaman sadece adı kaldı
Gecenin kanadıyla düş topladım denizden
Sayıklarken ay dede uykuda; barış, barış!
Çocukların çığlığı çıkmıyorken genizden
Bu hengâme içinde duyulur mu yakarış?
Mevsimsiz ölüm gördü sokaklarda tamamı
Bir ananın koynunda bulmadan ihtimamı…
Güvenme ey gafil dünya tahtına
Kimse bilmez neler düşer bahtına
Yaren görünenin yalan ahtına
Layık olmasan da öngören vardır
Haklıyı haksızı bir gören vardır.
Bir kahır perdeledi susturulmuş sevdamı
Kararmış anıların sırtında ecel mi var?
Hak etmedi mi dersin geçmiş zaman idamı?
Bu suçun arkasında yaren mi var el mi var?
Âminsiz dualardan aşk dilendin ey gönül
Gönül yangınım sönmez sürer gider dem be dem
Her cefaya razıyım bana âmân eyletme
Çile çekmek içindir elbette ben-i Âdem
Gerekse dilimi al bana figan eyletme.
Canım sultanım için yürüdü dâra gönlüm
Mahirce akan nehir denize koşuyorsun
Sanıyor musun yoksa herkes mutlu barışık
Işıklanan ülkede ondan mı coşuyorsun
Kurgulanmış tüm roller sayfalarda karışık.
Hangi bayrak kapatır cinayet utancını
Gök fincandan fal açtım yarınlar niyetine
Bir baktım ki dibine kara bulutlar çökmüş
Anlamadım kaderin bizlere niyeti ne
Filizlerin üstüne gözyaşlarını dökmüş.
Bir güvercin yürüyor kanatları kırılmış
Ne yenir yutulursun
Her dertten kurtulursun
Taç gibi tutulursun
Yüzündeki o derin çizgilere aldırma
Yıllar uzaklaşırken hatıra bırakmıştır
Bırak duvarda dursun aynaları kaldırma
Işıldayan sırlı cam kaç güzeli yakmıştır.
Unuttun mu geçmişi bir kez hatırla dostum
Konuşalım yeniden birkaç satırla dostum.
Göğün alnını sevdi rüzgârın kanatları
Kayıp kentten kayboldu coşkulu ıslık sesi
Özgürlük ateşini çakıp yakan atları
Kırbaçlarla dövdüler durana dek nefesi.
Doğduğumda gerçekti bu masal kahramanı
Toprağa gömecekler gelmiş midir zamanı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!