Gök dağın yolların da rüzgar delice
Bir at şaha kalkıyor
Duvarda bunu gördüm nokta nokta
Gözlerim bir cılıza büyüyor
Saat geceden sonra
Tam cinnet vakti
Kervansız, çölsüz gönül yurduna
Akıl köyünden hicret ettim.
Demir aldım kaygı limanından
Göğe bakmaya gidiyorum.
Çevirip gözlerimi mor siyah bulutlardan
Açıldı elimde gonca, mazi girişti sefere
Acıdı içim amma dün aynı dün değil
Süzüldü sonunda gece, vakit erişti sehere
Işıdı cihan amma gün aynı gün değil..
Bir yel idi işte geldi geçti ömür
Eski bir çile! Şimdi aşktan dem vurmakta,
Heyhat! Aşk ki akla gem vurmakta!
---------------
Serpiliver hülyama başaklar boy atsın
Hiçinci Çağ
Çağlar atladık sözüm ona
Varamadık gerideki ileriliğe
Betonlar kesildi balkonlara
Her biri mahpus pencereler.
Ne için doğurduğunu hiç bilmedi annem
Bende.
Biliyorum bin yıl yaşatmadın beni
Gün oldu önce, içimde yeşermeden geçen bahar
Çiçekler ezildi, güller buldu rengini gözümde
Ay'a döndü ufak zamanlar, kırıntılı camlarıyla
Unsuz hamur yoğururdu ekmekçi
Kavanozda bal satar sinekler peşinde
Her gece uyumaz hurdalıkta bekçi
Bir yay gerilir sabahları düşünde.
Aşçı vurulmuş; suçlu kepçe,kazan
Gidenlere kırgın gönlüm
Kalanlarla hoş değil
Kan döktüm gözümden
Bir kuru yaş değil
Ne bir dost buldum gülerken
Sazım çalar kırık telden
Sinelerim dağlar bugün
Haber aldım esen yelden
Suna yarim ağlar bugün..
Yol vermedi gurbet eller
Hazan geldi çocuklar
Kızardı ağaçlar
Sarardı yapraklar
Haydi koşun toprağa
Tepeden tırnağa kirlenin!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!