Kapımın arasından üfleyen rüzgar
Seni fısıldar kulağıma.
Bukle bukle oynayan perdem
Bir şeyler anlatır bana.
Çok selam getirdim der önce.
Senden bahseder sonra.
Şöylece uzandım yatağıma
Kendimi dinliyorum.
Rahatsız etmeyin demedim mi size?
Ruhum öyle bir yerdeki
İnan ki bu dünyadan farklı
İnan ki senden farklı
Yalınayak dolaşır yükseklerde
Beyaz entarinin saflığı üzerinde
Ruhum öyle bir yerde ki
Sıkıldım aynı harflerden.
Aynı harflerle kurulan cümlelerden.
Ve aynı kelimelerle anlatılan hislerden.
Sıkıldım aynı yüzlerden
Aynı yüzlere bakarak zoraki gülümsemeyi.
Aynı yüzlerden aşk dilenmeyi.
Bu gece
Hafifçe aralık bırakacağım
Odamın penceresini.
Ve sen, serin bir rüzgar
Olacaksın, saracaksın
Tüylü battaniyemin altındaki
Bir yaşlı sabahın kıyısında uyanıyorum.
Sanki kovalarken kaçıyorum.
Eski sokaklardaki, yıllanmış taşlarda,
Bir türkü çalıyor, geçmişin sesinde.
Adımlarımı sayıyorum tek tek.
Hani olurda bir gün sorarlarsa,
Hangi hıyar demişse,
Kalemimi satarak kazanıyorum diye,
Halt etmiş.
Böylelerini sallandıracaksın Taksim meydanında,
İbret-i alem olacak herkese.
Benim karnım doyar belki kalemimle.
Dün yine seni düşündüm.
Yaş yaş oldu gözlerim.
Dün yine seni andım.
Düşündükçe uzaktaki dağları
Uzaktayım yine kahroldum.
Dün yine seni andım.
Bir sayfa dolusu yürek ister,
Seni anlatabilmek,
Kazanılmış savaşların ardından,
Kaybedilmiş topraklarım var.
Rüyalarda sen varsın
Yürekte sen.
Kitapçı kızın romanında sen.
Gerçeklerde ben varım.
Beynimde sen.
Kitapçı kızın romanında yine sen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!