Bu gece ayrılışımızın ilk gecesi,
Gece biraz daha soğuk gelir insana.
Bedenin titrer gibi düşünür,
Sende eşlik eder onu düşünürsün.
Hiç içinden çıkılmayacak bir labirent,
Olsa da hayat, sen onu düşünerek
Bedenimde sallanan bir yüreğim var,
Özlediğim bu saatlerde
Sesin ayrı bir güzel gelir kulağıma
Telefona her yaklaştırdığımda kalbime
Atacak olurum kendimi uçurumlardan.
Seni istediğim bu saatlerde,
Dalga dalga olursa ay
Bir taş atmışımdır suya.
Perde perde erirse nağmeler
Kabarır yüreğim sel sel.
Söyle bana papatya mı gül mü?
Issız bir okyanusun ortasında
Küçük bir ada olsam
Yüzer gelir misin bana?
Fırtınalara inat.
Bana inat.
Ya yüce dağların başında
İçkiye alışık değilim
Bu akşamın hatırına içiyorum.
Bu meyhanede,
Bu masada,
Ve bu muhabbette
Ölüm konuşulacak değil ya.
Aramaktayım.
Henüz bulamadım.
Telaşlanmayın.
Bulunca size de söyleyeceğim.
İsteğim değildi seni kırmak,
Lale bahçesinden bir gül koparmak.
Kolay olmadı sana anlatmak.
Ne çare ki kırılanı onarmak.
Unutmaktır yağmurda ıslanmak.
Reva değildir,buluttan nem kapmak.
Tek tek attım taşları denize.
Birer birer battılar suyun dibine.
Attım aşklarımı denize.
Ağır ağır batıyor şimdi derinliğe.
Gömülüyor dipsiz denizin dibindeki kuma.
Tıpkı yüreğimde gömüldüğü gibi
Yürüdüm mü kendime geliyorum.
Bir nefes daha çekiyorum memleket havası.
Hanutçuların teri kutsal mıdır diye sordum
Yenikapı Çingenelerine.
Gülüp geçti kızancıklardan biri.
Kaleiçinde topallayan köpeğin gözleri
Yaş 24
Yolun neresindeyiz?
Bilemem.
(Cahit Sıtkı yolun yarısında ama ya ben?)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!