Tek tek çarparak kapıları kalanların gövdesine
her şeyi hiçbir şey gibi bırakıp gittiler...
bir daha tekmelenmeyecekti duvarlar
yeniden aralanmayacaktı kirişler
diye düşünüp gittiler...
sığınağımdır en uslanmaz anımda
bir çocuğun ekmeği bölüşündeki sıcaklık
bir ağıt yakılırken zılgıttaki heves
bir dağ başı tipisindeki uyanıklık
gündüze hazırlanan saçlarınla sen
bir çocuğa öğretilmiş münzevi
tedirginliğimi hor gör!
beşeriyetle mümkün olunabileceğinin zehabıyla yaşayıp hayatı 'mana'dan gafil eremedikleri nelermiş gösterildiğinde kopan şeydir kıyamet...
aşk ''bela''dır...
bezm-i elest'te ki ''bela''....
(aralık 2012 beytüşşebap)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!