Uzaksın şimdi
uzak daha da uzak şimdi
yanmışlığından yakılmışlığından tüten
duman isli şimdi
Sevmenin sevilmenin sevişmenin
Kalınca bir tahtanın
kalınlığına incelmek lütfundan
sakıncalar telif etme paranoyasına erişmeyi
göze alır gibi duruşum
tüketilmişliğe gardımı alarak yaşamaktan başka bir şey değildir
Bana kadını öğreten baş ağrısı türkülerin kızı
ödünç verdiğin merhamet yetmiyor
kolonya tütsülü ağzıma
kapıda it uluması ağrıtmaz oldu uykumu
hadi sıyırsana gözlerimin haylazlığını
kötürüm insanlığım
Yalnızlık ya da yalnızlaşılamamazlıktı en büyük savaş
ya da tüm genetikliğin,ırka ait olmaklığın,kanbağlılığının ve yerleşmişliğin ''can'' dan arındırılma uğraşı
Dışarda olan dışarıya aittir
söz ettiğim savaş dışarının daha ne kadar canavarlaşabilirim saldırganlığı değildir
İçte büyüyen büyüdükçe daha bir sakinleşen sakinleştikçe daha bir büyüyen
durur içinde durmaktadır
gitmez ve gönderilemez durur
"o" o değildir "sen" sen değilsindir çünkü
o bilmez kimdir
sen bilmezsin kimsin
arayan sen aranan o mudur
Bir gün aklımdan geçen gariban
ve bir gün içimde sızlayan
gidip gelen
gittiği gibi gelmeyen
yeri yurdu neresedir
yarısı bende yarası bende kalan
bir ağaç dökümü yaprakların
ince bir sızı mı gamzelerinden dökülen gülüşün
(aralık 2008 Malatya)
toprağa çağıran bakışlarında sakinleşmenin psişik talimleridir
hep uzaklara bakan gözlerimin çukur hali..
gelemedim bu sebepledir ki hiç gidemediğim yokluğundandır
tarif edememe biçareliğinin hançeremdeki hırıltı hali..
dudakların yalnızca sızı için aralandığı vakitlerdir
mefhumun perdesiz murakabe hali...
Kuşluk vakti alacası
kül rengi aydınlık
kadının duvar dibi yosmalığıdır
ve kalemi alıp şakağında kırar adam
bir kadın en mahrem yerini açar
ziyan olmasın diye mürekkep ve kan
Sen giderken üşüdüğüm
saçlarından kaldı bu titremelerim
çünkü üşümenin kızıdır titremek
ve üşümek soğuğa saygımdır
Ben nasılda sevmişim ki bu şehri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!