Abdullah Said Alkış Şiirleri - Şair Abdu ...

Abdullah Said Alkış

''Hay'' son duyacağındır
kalem kırılmamışsa eğer şakağında
akmamışsa gözlerin senden ben olmayana

Çıkar masum bir söz çıktığı yeri beğenmez
hatırına gelirse yanmayan soba

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

Zemheri çoktan bir ısırımlık şakaydı
korktum sanki ben değildim
gözümü açtığımda duvarlardan sakınan
kal demek çok ağır olurdu
kapı daha yüzüme çok uzakken
sade bir kahve ve şehir bir alışkanlıktır

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

Bir vahiy bekleyen nebi gibiyim
hangi mağara hangi zindandır beni çağıran
bunca leş bunca insan kirliliği ve cüzzamlıysa şehrin toprağı
ne kalır ki gözlerimden geriye

Dağ başlarının iklimidir sözlerimdeki yalnızlık

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

Yel değirmenlerine karşı savaşan ben değildim
truva atı şehre girerken aptalca bakanda
yalnızlığa bir isim yakıştırmak
ve hayat bu değildir yaşanılan
siz herkesler

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

Çınladı kulağımda resmin
ya da hangi sohbetin çereziyim
ey kanıma sebeblenen sivrisinek
kalmadı ki içilecek bir yanım

Hangi günün adamıyım

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

Durgunlaşan depremler gün saymakta
sonuna geldim yitirdiklerimin
kaybetmek için bulmalıyım

Bana neyi anlatır ki sakin bir zula
bana benden acımasız kördüğüm velhasıl

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

Sebepsizlik sabahın en tehlikeli kırılganlığıdır
kırılırsın ve somurtkanlığımdan geriye gece sonsuzluğumdur
bir kere ölüversem ve ben soruların cevapsızlığına soyutlanarak
bağışlanmam için yetmez ilk insanın adını bilmek
adımı bilmedikçe...

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

Tarihe lüzum yok
gelmiştin ve bilmem hangi kadın
dudağını saymayı unutmuşsa
saçlarımda çağlayanlar
saçlarımda ne vakit rüzgar

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

O gözlerinde büyüttüğün çocuk
çamura bulamışsa ellerini
ve bir şamataysa onun öğrendiği yaşamaktan
sana gitmek düşer
kendi gözleriyle büyümüş
ve senin gözlerine sığmayan çocuklara

Devamını Oku
Abdullah Said Alkış

İstemeyi istemeliyim önce
isteyerek istemeliyim
kopuk notalı mazereti mırıldanarak
mırıldanmayı mırıldamalıyım ya da
dikmeyi dikmeliyim sökük düşlerimden önce
söküğü sökünceye kadar dikmeliyim

Devamını Oku