Karacahmet' te tanıdım seni,
Elinde boş rakı şişesi.
Bir şarkı dilimde,
'Hayat bu mu? Sevgilim sevenler unutulur,'
'Yare ömrünü versen, yine başka yar bulunur.'
Istanbul sarhoş, Istanbul pek hoş...
Bir akşam üstüydü,
Evime gidiyordum,
Çok acıkmış simit yiyordum.
Bir ısırık, iki ısırık,
Biri dürttü kolumu,
Gözleri duman, duman,
Tatlı bir gülüştü boşluk,
Karanlıksa çığlığa dönüşen ışık.
Birini gördüm sanki köşede,
Saklanmadan şarkı söylüyordu.
Saçlarını dağıtmış,
Rüzgara hava atıyordu.
Yari güzel olanın gözüne uyku girmezmiş,
Uykusuz akşamlarda seni seyrediyorum...
Gözkapaklarım yarı aralık,
Nice güzelliğine tanık oluyorum,
Yine bugün coşmuşsun be İstanbul!
Toplamışsın hayranlarını Kızkulesi'ne karşı,
Nice günler yaşadım,
Sokağa çıkamadım,
Yağmur yağıyordu,
Doyasıya ıslanamadım.
Mavi ayakkabılarım hiç olmadı,
Siyahtı hep papuçlarım,
Karşılaşmamızı hatırlıyorum bugün gibi,
Gözlerini Düşünüyorum...
Düşünüyorum, nasıl aşık olmuştum sana!
O aldatan gözlerine mi?
Daha rengini tam olarak bilemediğim,
Menekşe gibi dururken siyah oluyordu,
Eskisi gibi değil hiçbirşey,
Ne gözlerin anlamlı,
Ne ellerin sıcak,
Nedir seni benden uzaklaştıran?
yeni bir çift göz mü?
iki çift sevgi dolu söz mü?
Dışarda çılgınca yağmur yağıyor,
Sanki gökyüzü delinmiş,
Benim için ağlıyor.
Bir ben sensiz,
Bir ben sessiz,
Yağma yağmur ıslatma gözlerimi!
Ortak katların en küçüğü ben,
Ortak bölenlerin en büyüğü sen.
Gaus yöntemini üzerimize uyguladım,
Bölen sen bölünen ben.
Bu formülleri beğenmedin sen,
A ve B kümesinin kesişme noktası ikimiz çıktık,
Şöle uzanıp da çimenlere,
Bir gün olsun seyredemedim...
Ne gökyüzünü, ne ağaçları,
Ne de oynayan çocukları.
Başıboş olup da birgün,
Sahil boyu yürüyemedim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!