“Severse tokanı,
güvenme” dediler.
“Alır sonra elinden”..
“Saçını çekerse de it yere;
Hakkındır”..
“Ne olacak sen de oynasan..
Dilenen bir avuçta saklı
Merhamet
Topal bir serçede,
İri gözlü adamın tecrit hücresinde,
En çok sarı koridorların ışığında
Yaklaşan iğneye ilgisiz,
Bugün bir kadın
Kızına "yavrum" dedi.
Yüreği tıpkı sizin gibi,
Sesinin önündeydi.
Siz gittiğinizden beri,
Evvel zaman içinde
İnsanlığın yarı ömrü,
Yarı kanun nezdinde,
Ulaşmış sevdaya
Tanrıların özünde.
Sevda salkımdadır güneşiyle.
İyi olacağım hayata inat
Yelpazem kapanacak belki ne zaman elime alsam
Kuşlar beyaz kanatlı, uzun kuyruklu
Susmayacak çalışırken
Çimlere uzandığımda
Çarklar durmayacak örneğin
Doğrular biçiyor
İnancından..
Merak,
Sarı kerpiç duvarda
Bir tokat gölgesi
Çocukluğundan
Derin düşeceksin bir gün.
İnce belli, ince bir kadın olmalı
Kırbaç saçlı, keskin..
Sana yakışanı.
Merhametlidir mutlaka,
Saçını okşarken terini almalı.
Ayın ilmeklerinde,
Kırılgan olmalı köprü.
Kanatları ipek bir beden,
Kendine örtülü.
Belki bir peri, belki bir melek..
Islık sesi çıkarırmış düşerken
Hani yer çekimine bir dayanabilse
6 yaşındaki kızı vurmayacak..
Kendi mi giymişti zamanında
Guantanamo’da turuncuları
Göremedim ki elindekini;
Kılıç mı gül müydü?
Küçük tepeler vardı parmak uçlarında
Işığı tutardı..
Tenimde dolaşırken,
Değmezdi,
nasılsınız