Yanaklarina
Gamze kondurdu
Gül sevinç
Karın üzerinde
ilk ışık bahardan
Bir kavuşunca sevinir insan
Bu şehrin en çok
Bir ağacını sevdiğimde anladım
İnsanlardan uzakta olduğumu.
Sonsuzluk
Daralırmış yalnızlıkta..
Tıkır tıkır taşlar..
Bir uğultu yakınlaşan..
Bak ışığı da düştü aramıza.
Fazlasıyla yaşadık.
Gereksizdir, yorucudur.
Bahar gibi bulandırır aklı.
Oturdu:
Kolları deri
Çifte minderli
Azıcık gözyaşı,
Azıcık umut lekeli
Çevrenin sessizliğini çektim içime
Her ayak sesimi
Önce ben yadırgadım
Sonra evren..
Bütünleşemedim
Ulaşmak için sana
Çözülüyorum
Katman katman
İnce bir çizgiyim artık
Güvenilmeyecek kadar
Kırılgan
Ateşte, fırında,
Ağır maşalarla
Çakmaktaşı, kum tanesi
Sodası, demiri
Acısı, teri,
Soluğuyla üfledi,
Bu bahar sevecen, kızıl bir gül açtı
Küçük adımlarla bir geyşa
Koparıp çelik verdi suya
Pencerenden vuran onun dalı
Adını yeniden koyduğun..
Özgür sandı kendini
Ama kabullendi yalnızlığını
Oysa yalnızlığın
Zincirleriyle tutsaktı
Usulca çekilelim
Çayın demi soğumadan.
Geldi beklediği.
Kocaman gülüşlü,
Kireç badanalı evlerde,
Sahanda yumurta ve
nasılsınız