Geldiniz ve gittiniz..
Konuştuk, hatta gülüştük sandık..
Öpüştük, sarı bir gül pembeledi..
Acıdık
Kırgın bir bedende
İnceldi boynuma geçen ilmekleriniz..
Kısa bir yaşam bizimkisi
Bir soluk
Görkemli mavilerde
Yunuslarla,
Sonsuzluk dağlarında
İnce giyinirim,
Kışa bakmam.
Hafif bir topuz,
Küçük bir gamze,
Su da katmam belki..
Bu gece rakıma,
Yol almıyor
Kervanım
Sarı yüklerim
Sarı sıcağa karıştı
Ruletini döndürdü bir arap şeyhi
Afrikada sevdalım ağladı
Sularda yansıması
Şehri büyütür mü? ..
Enginliğin çoğalttı aşkı
Üç beş ışık parıltısı
Sana yakışmaz
Dalgalarını sakla sevdiceğim
Son bir dokunuşla,
Kaldırdın rafına,
Cam gözlü bebeğini.
Sevdan emanet,
Çocukluğun baki,
Çekip kapıyı usulca çıktın.
İyiyiz değil mi?
Sevgi yanlış
Utanç sarı
Gece ışığı
bordo fonunda daralmış olamaz.
İzin ver;
Geçecek.
Işık damlaları mı?
Yaz yağmuru..
Camlar mı akıyor
Gündüz sefaları açmış balkonda
Tüller arasında, aydınlık salonda
Bale yapar küçük bir kız
“Macar Rapsodisi”
“Çıplak Dağda bir gece”
Annesinin yumuşak sesi
Taş düşse içine,
Aydınlatır istiridye.
Kara kömür olsa,
Dağlanır elmasa.
Hiç inanmadılar aslında..
nasılsınız