Canına okumuşlar kibrit çöpü içine sıkıştırılmış harçlığımla aldığım dondurmalı yolların,
çocuk ayaklarımla gezdiğim sokakların köşebaşlarına koca koca beton binalar dikmişler/
Ne olduğunu bilmediğim gönül işleri yılların yollarına tuzaklar kurmuşlar/
Kayıp yıllar gibi kaybolmuş gitmiştir o narin sevgili/
hiç bir tümce sığmaz bu manzaraya/
hiç bir duygu/
Sana yaşamı kamçılayamam,
Gün gibi ortada her şey.
Dün gülistan yüzünü gösteren güneş,
Bu gün ağladı ağlayacak bulut gözlerinden.
Belki de büyük kızı dünyaya kırgın.
İnsanların her gün ırzına geçtiği,
Bir daha bu paçalarla eve almam demiştir karısı.
Elinde gözü kadar değerli, paket; içinde herkesin ihtiyacı traş bıçağı, tırnak makası
Ve delikanlı uğurcağı tespih.
Paçalarını çorapları arasına alırken küfür etmiş midir, çocuklarının annesi, evde ki kadına?
Başka nerde satılır bu kadar tespih?
Başka nerde delikanlı,
Meğer tanrı ve şeytan bizim hayallerimizmiş.
Bizi iyiye,kötüye,
Üzüntüye,boşluğa
Sevk eden hallerimiz.
Bir cinayeti işlemeyi meşrulaştıran,
Soğuk kanlı hafif halimizmiş ruhumuz.
Bütün mesele cazip olmak
Cazip olmak mesele
Sahip olduğuyla yetiniyor zavallı
Bol yıldızlı paşa biçin patronu
Cebinde iki kalemli gömlek
Elinde talimat telsizi
Patlak bakışlı abus şey,
Sana kim bakar?
Bir başına bağladığın çaput eksikti,
Kapatmış ya boş kafanı.
Ya boş bakan gözlerini ne kapatacak?
Annenden mi kaldı bu miras?
Hiçbir geceyi,kadehi devirmedim sensiz öte ki yüzüne gecenin.
O halde mazeretine diyecek yok zen in.
Yoksa susar ha!
Uzun bi yolculuktu annemi mahrum etmedim. Birkaç gün kaldım ağladık,güldük ağladık.
Ama yetişmiştim,annemin hazan mevsimi bahçesinin yeşiline.
Bir tek sana karşı kontrolsüzüm
Bir tek sana karşı kararsız, çaresiz
Sen misin?
Sözüm yok.
Hiçbir yerde gözüm yok




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!