Kabire Girdiğin Zaman Anlarsın

KABİRE GİRDİĞİN ZAMAN ANLARSIN

Ey kendi nefsini kayıran memiş,
Haramla karnını dolduran kömüş,
Merak etme kulun hakkı ne imiş,
Kabire girdiğin zaman anlarsın.

Haram yoldan kazandığın burmalar,
Hapur hupur götürdüğün hurmalar,
Kalkıp bedenini nasıl tırmalar.
Kabire girdiğin zaman anlarsın.

Nasıl daralıyor, nasıl sıkıyor,
Kul hakkıyla canın nasıl çıkıyor,
Cehennemin nar'ı nasıl nakıyor,
Kabire girdiğin zaman anlarsın.

Söylüyeyim ben malumatfuruşa,
Tenezzül ederek iki kuruşa,
Nasıl geçilirmiş esas duruşa,
Kabire girdiğin zaman anlarsın.

Götürdüğün keçi, koyun, kuzular,
Yüzünden fışkırıp o grizular,
İle nasıl yanıyormuş pazular,
Kabire girdiğin zaman anlarsın.

Kazan kaynatmayı, tepsi silmeyi,
İkide bir haram lokma dilmeyi,
Benim içim ağlar iken gülmeyi,
Kabire girdiğin zaman anlarsın.

Gülüp eğlenerek neşe bulmayı,
Yemek için hapur hupur dolmayı,
Kalkıp garip Müçtehit'i yolmayı,
Kabire girdiğin zaman anlarsın.

Sözlük:
Malumatfuruş: Bilgiçlik taslayan
Grizu : saf metandan oluşan, kolayca tutuşabilen gaz

İsmet Murat(Müçtehit)
Halk Şairi