Hele bak gavata ortada kaldı
Beleş ekmek arar gördün mü? Bire
Öksüzün, yetimin hakkına daldı
Arana bir duvar ördün mü? Bire
Ellerini ovup hucum ediyor
İnsanlık denilen şey ne malla ne de mülkle ölçülür.
Edebinle yaşayıp, şerefinle ölmektir.
Yokuşlardan düşüyorum
Ben derbeder yaşıyorum
Hova soğuk üşüyorum
İstemem buz senin olsun
Yıllar boyu dertle doldum
Dizleye, dizleye yolları aşar
Kara günü başa beler kadınım
Yarı aç, yarı tok çileli yaşar
Yüreği kırk yerden böler kadınım
Acı, keder dolu güç yetmez ona
Sütçü imam kalkan oldu bacıya
Tüm dünyaya mühür ünü Maraş'ın
Her köşesi tarih yüz sür acıya
Dümdüz bir ovadır önü Maraş'ın
Okyanus gibiydi de kayboldum gözlerinde
Demir attım sessizce, gör diye bekliyorum
Kulağımda fısıltı, manalı sözlerinde
Şevkat ile sinemi, sır diye bekliyorum
Ayrılırken yolumuz, dönüp bir daha baktın
Kaynana
Oğlun alır ben de yerim bilesin
Bayramlardan bayrama da gelesin
Bıktırmadan numaramı silesin
Sen öte dur ben yeterim kaynana
İnsan olmayana insan mı denir
Şeytana eğilip taptıktan sonra
İmanı, hayayı nereden tanır
Hak yolunda hile yaptıktan sonra
Kimi insan diyor kimisi beşer
Şiir gibiydim
Güneşin doğuşundan gün batımına kadar
Ölçüsüz, geceyi eklerdim yüreğime
Kuytu bur köşeye çekilir
Canımla cenkleşirdim şafaklara kadar
Kimin umurundaydı
Kutluyorum seni Zahide.