Yalnızlığın kadınıyım
Ellerimde toprak kokusu
Heybem de Anadolu türküsü
Bir çare keçelenmiş
Kör düğüm duygularım
Bir de baştan aşağı sarmalanmış
Meylettim savdana düştüm yollara
Kaybolsam kınında bilermisin yâr
Mavinin tonuna sarsam dalları
Kaybolsam canında dilermisin yâr
Yıldızlarla kaydın gece yarısı
Ayağinda salvar yazma başinda
Sallanı sallanı yar gelir bana
Boyu selvi gibi hilal kaşinda
Dallanı dallanı yar gelir bana
Şu garip yüreğim sığındı koya
Viraneyim burda böyle
Halime bak bir şey söyle
Gariplere yardım eyle
Yetiş bacım yetiş bacım
Dertlilerin dermanına
Bir ömür yazmak yetmez özde olan özlemi
Sen yanımdayken bile, seni göresim gelir
Kapı aralığından ediyorum gözlemi
Her saniye her saat seni deresim gelir
Hayaline kapıldım ummanlara savurur
Ne halinden bilir, ne de amandan
Sinene kamçılar dizdirir yıllar
Kabuslu acılar, çalar zamandan
Kanında damarı, büzdürür yıllar
Tüllere gark eder, kaşın yıktırır
Yine yağmur başladı pisem pisem
Her damlası bir cam gibi parıldıyor düşerken
Öyle aç ki toprak suya
Suyun hasretiyle yanıyor
Düşmeden çekiyor damlacıkları
Çatlak tenine banıyor
Yorgun bir yüreğe yük yükleme gadasını aldığım
Sen ne olduğunu anlamadan bir de bakarsın ki ellerinden kayıp gitmiştir
O da orda bitmiştir.
İnsana benziyor boyu posunda
Türlü türlü mahluk çözemedim ben
Hünerler sergiler erkek tosunda
Sineklenir durur yüzemedim ben
Kıyafeti düzgün içinde huylar
Can, yaralı gönlüme sardım seni derinden
Ateş olsan, su olsan çıkaramam yerinden
Umutları yamadım gözlerimin ferinden
Bir yudum sevgi ile senle aşka yaydım ben
Yüreğimin muradı senle aşka oydum ben
Kutluyorum seni Zahide.