korkak bir kahramanım
gönlümün kadim tarihinde
Juliet`lerin Romeo`ları pazarladığı
aşklar pazarından geliyorum
düşmüştüm yalnızlık ağına
ağ/la/dım okyanuslar bulandım
dokunmadım
kan içindeydi tüm aşklar
korktum!
birbirini fişleyen fahişeler kadar
hüzünlüydü aşk
bir cesetin ardından
ağlayan komedyen palyanço!
saklanıyordu tüm aşklar
gördüm
korktum
dokunuyorum, hissediyorum
kanıyorum ölü aşklara
hüzünlendiriyorsun beni komedyen
hadi sarıl bana
rüzgarın üşütüyor ruhumu
hastalanmadan kendime dönmeliyim
çiziyorum aşkın tablosunu
ceset bilançosunu düşünmeden
bir varmış
biri yok olmuş da
var, yoktan intikam alacak...mış!
yargılanacak tüm duygular
idam edeceğim gözlerinde yatan ihaneti
ve sen
tabloya yeni bir sayı ekleyeceğim! …
Korkmam yalnızlıktan. Hem o kadar da kötü birşey değilki yanlızlık. Dört duvar arasında kaldığın zaman da tanımlarsın dünyayı ama, ya hasretin sarar da körpe acıların koynunda yaralarsa beni? …
Giden elbette gidecektir. Ne yapsan durduramazsın! aklına koymuştur gitmeyi ama, yine de düşünmüyor değil insan; yıkık, viran olmuş bir kenti inşa etmeye yeter mi gücü? Gülün daha mutlu olması için kokusunu damıtmak gerekir. Ancak böylelikle dikenin üzerinde solmaktan kurtulur, gelişir, yaşar ve tek başına yok olur gider. Ya ben bülbül kokunu özlersem? ...
Parmak uçlarında dünyayı sarmalayan sarmaşık yapraklar gibidir anılar da. Ne kadar kaçmak istesen de, kaçamazsın. Her yağmur damlası aynı olsa da; mevsimlerin çığlıkları renklerinden ayrıdır, ve her mevsimde biraz daha yeşerdiğini hissedersin, acıların koynunda yağmurlarla boy verirsin… Sensizliğin en fiyakalı acılarına da gülümserim ama, ya hüzünlü bir gecenin suretinde sende kaybolmak isterse sefil duygularım? …
anladım
bildiklerim,bilinmeyenlerin paydasında yitik bir gölge
- bilinmeyenlerimden varıyorum sana -
anladım
maskeler
fahişelerini korumakla yükümlü peri
günahlarından arınamayacak
gözlerim kadar kirlendi duygularım!
karışıyor çığlığım gecelere
ve sen gidiyorsun!
arkana dahi bakmadan!
bir kenti yüreğimde dinamitleyip
gidiyorsun işte!
bir gidiş hangi cehennemin
dibine yol alır ise oraya gidiyorsun işte!
haykırıyorum son hecelerimi
gözlerin nefesime değmeden!
korkuyorum!
zibidi aşklar dadanacak hayatıma
serseri gülüşleriyle!
laçkalaşıyor gözlerim
sokaklar bir fahişe suiletine bürünüyor!
ağlıyorum!
ağlarım ulan sana ne!
sevgilim kokuyor bu kent
yüreğim acılarla hasrete bileniyor! ...
mızıka çalma bu sokakta
ey çocuk
yüreğin ayrılıklara bilenir! ...
sarılı gazetelerde cinayet haberleri
yankılanıyor sayfa sayfa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!