öyle bir zamanda çık gel ki
gelmelerin
gidişlerinin gamzeli yüzüne
buseler kondursun
öyle bir zamanda çık gel ki
konuşmaya başlayan bir bebeğin
dilindeki ilk hece olsun gelişin
öyle bir zamanda çık gel ki
gök gürlesin
aşkına susayan bir sonbahar yağmurunda
iliklerime kadar sevdanla ıslanayım
öyle bir zamanda çık gel ki
gelmen, gidişini utandırsın! ...
ruhunu ruhuma sarmaladım
biraz yalnızlık, biraz hüzün
sevincime buselenen keder/ler/
gördüm gözlerinde yansıyan korkuları
bir yosmaya masumiyet
ne kadar da yakışıyor!
öyle karanlık seni sevmek
siyahın griye çalındığı ton
günahkâr acılar
sahtekâr sevmeler
sığmıyorum artık bu kentlere
aynalarda görmediğin bir yüzün
göstermediğin saklı bir hüzün
ağzımda dudakların kalmış
sana dönen her kelimemde kaldığın gibi
ajitasyona endeksli duygular barındırıyorum belleğimde
anarşist bir sevgiden yamalanmış sözcükler!
kanıyor tüm hücrelerim sahtekar sevgilere
- defolu çıkıyor tanıdığım duygular-
bir militan vuruluyor gecenin karanlığında
tanımadığım bir beden yatıyor şimdi kollarımda
yüreğimin yargılamak isteyip de yargılayamadığı
faili meçhul esmer sevgililerim: katilimsiniz!
şeytanın oğlu olduğumu
taşlanacağımı biliyorum
- aldırmıyorum-
seni sevmek kadar günahkâr bu kentte saklanmak
insin zifiri karanlık
çekilsin el ayak
bir kac damla gözyaşına sarmalanmış
ıslak bir yürek bırakacağım!
tanımayacak beni bu kent!
ne zaman dokunsan yüğime
dokunaklı gözler dokunacak gözlerine
dumanlanacak gözlerin gözlerime.
hayır, ağlamıyacaksın!
dudaklarında bıraktığım
aşk tütünü
gözlerine kaçacak! ...
hüzünlü bir yağmur yağıyor şimdi bu kente
gözlerim kordon boyunda ıslanıyor
sevdayı sarmalayan hayallerde
bin yıllık bir hasretin koruyucusu
rüzgârlarda parfüm kokunu hissediyorum
tanımlanamayan bir tende
bir kez daha
hasrete bölündü saatler
yalnızlığım kokuyor her yan
terkedilmek mi kalmıştı
yoksa adım adım ayrılığa mı koştum
anla/t/mak...
merak ettim seni, kıskandım
öfkeme kızdım
sonra anladım, buruk bir gülümseyiş yerleşti yüzüme...
anlatmak isterdim her şeyi
yalan,doğru,gerçek,ayıp,hudutsuz
sahtekar hüzünlü cambazların
maskelerinde yatan yakıcılığı!
playback sözlerde kırılan detone özneleri
bendeki; beni sana vermek adına!
şizofren gecelere kurban ediyorum yaşanmışlıkları
- dokunuşlar -
yalan sev/iş/meleri yaz/l/ıkların arasına kaldırdım
inleyen senfoniler yaralı bir kuşun kanadında…
ilk dokunuşa mı kalmıştı aşk
git gide çoğalıyor faili meçhul aşklar
inanmıyorsun vurulduğuma hatıralar misillemesinde
oysa tüm acı çeken duygularımı
dinamitleyip geldim
ölüm korkusunu düşünmeden!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!