Günyüzü görmemiş küfürler gönderiyorum
Yeni başlayan geceye
Allah’ına kitabına sövüp sayıyorum
Ağız dolusu
Derken bir yıldız kayıyor
Oturmuşum pencerenin kıyısına
Dışarıyı seyrederken
Küllüğümde duran cigaramın
Yarısının boşa yandığını fark ediyorum
Çekiyorum bir nefes daha
Seni düşünürken…
Denizin üzerindeki
Sarı yolun bitiminde güneş
Denize uzatmış ayaklarını
Elleri ensesinde
Uzaktan bizim geçişimizi izliyor
Keyfi yerinde
Yalnızlık
Üzerime biçilmiş kaftan
Cuk diye oturuyor
Ara sıra üzerimden çıkarsam da
Katlayıp koysam da dolaba
Didim'de gün doğarken
İkinci şansı vermeyene
Ada'da gün batarken
Hiç şans vermeyene
Yüreğime konup uçan Uğurböceğine
Mesafeler engel değildir
Mardin’de bir köy okulunda
Soba üzerinde kızaran
Kestanenin kokusunu duymaya
Ve etrafına toplanmış çocuklar
Bakarsın yağmur yağar
Ve unuturum senin kokunu
Olmadı deniz kıyısına oturur
Olmayacak hayaller kurarım
Martılar alay eder benimle
Dudaklarımda acı bir tebessüm
Korkuyorum...
Ve korktuğum başıma geliyor...
Her defasında...
Olmayınca da olmayan aşk..
Çekiyor beni girdabına...
Bu girdaptan korkuyorum...
Elimde rom şişesi
Yo ho ho
Deniz üstünde ayışığı
Yo ho ho
Görünmez kara ışıkları
Yo ho ho
Mayıs sonu
Geleceği belli değil
Haziranın…
Seni bir daha göreceğimde
Yinede umutluyum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!