saatler geri çalışmıyor biliyorum,
ama ellerinin yüzü deniz gibi dalgalı,
beni unut ve yeniden tanı sesimi,
sabah olsun istiyorum hep,
ocakta çaydanlık fokurtusu,
gözleri çapaklı bir papatya gibi çık yataktan,
cennetin parmakları yüzüksüz,
yinede hoş geldin naftalinli anılarım,
yüzyıllardır kraliçesini bekleyen taçtı papatyalarım,
yinede hoş geldin naftalinli portakal çiçeği kokularım,
paravanın ardından sadece iç çamaşırlarını gösterip,
kendini, çirkin olduğu için saklayan,
gözlerimde durur söylemediğim sözlerin hası,
bak ta öğren, gör de bil akıllımın yosması,
şu ağzımda tuttuğum gümüş kap,
sükutum da ki altın tasın parıltısı,
elbet boğazında kalacak bir gün,
yediğin dünlerimin haram lokması.
Sakalları olan yaşlı bir çocuğum ben,
öğleden önce yedi,
öğleden sonra yaşım yetmiş,
sevmeleri bitmiş,
susmaları artmış,
özlemeleri dünde kalmış.
Karanlıklarım aklasın ışıklarını,
Bana ışıklarını getir,
Karanlıklarımı al,
Karanlıklarımın içinde ki ışıklar al,
Işıklarının içinde ki renkler kara,
Elimin hafızasında hala,
içinden geçiyorsun çıplak ayaklarınla
içim de ki ülkelerin
hem yabancısısın hepsinin
hem sahibisin
yetmiyor ya bunca hasret
Sana iyi geceler diyebilmek,
dünyanın en güzel şeyi,
bilemezsin,
bilirken üstelik,
Boncuklar sende kalsın,
Önü kesilmiş
ardı tutulmuş
yalnız, cılız bir akanı kalmış, seyrek bir damarı gibi körelmiş bir nehrin
düşlerime düşüyorsun
ince ince düşlerime düşüyorsun
nerede dara düştüğünü görsem bir kadının.
Şimdi diyorum;
şimdi, şarabımız olsaydı, "o"olsaydı,
şu boş odamın içinde ki kendime,
bu uzak mesafelerin susmak köprüsünden,
gönüllü atlasaydık, muhabbet Denizi'nin tuzlu mevsimlerine,
deryalar gibi dokundukça derinleşen kavisli bel oyuntunda boğulsaydı, ellerimin çırpınışları, ne güzel bir vuslatta son bulurdu ellerim,
Gidenler, acımasızca el salladılar,
bir geminin güvertesinden, iskelede kalan yalnızlık mahkumlarına,
pervaneler, ıslak saçlarını kurulayan bir kadının,
fön makinesi gibi istekli bir şekilde çalışıp,
uzaklaşmaya başladığında gidenlerin cılız esintiler de hırpalanan mendilleri,
her santimin,kalanların yüreğinden mesafe birimine çevrilmiş hali milyon kilometre,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!