Gecenin karanlık ıssız vaktinde
Bekledim penceren açılır diye
Sabahlar olmadı geçmedi vakit
Merak edip, bir kez bakmadın bile
Yıldızlar kayboldu güneş doğarken
Her güz mevsimi
Leyleklerin göçüşünde
Dallar yaprak döküşünde
Hüzün çöker içime..
Leyleklerin göçüşü;
Hasreti, ayrılığı
Gel dostum çilingir sofrasına..
Bu sofra dost sofrası,
Bu sofra gariban sofrası
Burada riya yok.
Burada yapmacık değil birşey,
Herşey dostane herşey açık..
Hürmetim var erenlere
Dosta selam verenlere
Hakka secde edenlere
Selam olsun selam olsun
Hakka kıyam duranlara
Ey Albayrak,
Özgür bir vatanım olmasaydı
Ne ayyıldızlı hilalin,
Uğruna kanımız akmış olmasaydı
Ne rengindeki Alın
Bana anlamı olmazdı
Serüven peşinde hayaller kurup,
Olanı biteni seyredip durup,
Üzümde önceden oluyor koruk
Kendine gel vatan elden gidiyor
Medyalar magazin odağı olmuş
Hasret dolu güne, günler ekledim
Gelir diye, yollarını bekledim
Ellerin ellerimde, olsun istedim
Özlem duydum, gülüşüne sevdiğim
Sen gittin gideli, bir garip kaldım
Gurbet elden çıkıp gelmek istedim
Sılayı rahimi yapmak istedim
Eş dost akrabayı görmek istedim
Bir hastalık mani oldu neyleyim
Davulun sesini duymak istedim
Ne sesim var ne de sazım
Kalemle yazılır sözüm
Duygularla dolu özüm
Dolup taşıp yazıyorum
Bazen aşktan bazen meşkten
Bıktım artık yaşam denen şu zulden
Korkacak nem kaldı beladan şerden
Başım alıp gideceğim bu elden
Gurbet beni bas bağrına dost gibi
Bu el bana haram oldu kalamam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!