Ey yaşlı adam yüreği yorgun kişi
Saçların ağarmış git aynaya bak
Neyine bu aşk belin bükülmüş
Kaç yaprak kalmış takvimlere bak
Ey zavallı deli fişek be gönlüm
Geceler karanlıkla kaplı
Kara olan bahtım gibi
Aşk hançeri kalbe saplı
Yaydan çıkmış oklar gibi
Beyaz sende kara benim
Eğer yaşın yirmisine dayansın
Hele bir de aşk kalbine bulaşsın
Sevdiğim yar ayağına dolaşsın
Ateş kuru gül görünür gözüne
Otuzunda dökülürse dişlerin
İşte gönül duraktayım
Kim gelecek bana söyle
Can burnunda çok dardayım
Kim bilecek şimdi söyle
Bir sen varsın yapayalnız
Bir sabah henüz güneş dogmadan
Alaca karanlık gibi hüzün varsa gözünde
Volkan gibi yanarken yüreğin
Üşüyorsa bedenin sırılsıklamsa yanakların
Belki pencerenin camında saklıdır umutların
Hadi durma bak saydamdır gizeme inat
Kıyamet mi kopuyor?
Uçuyor bedenimden ruhum
Alev alev dünyam mı yanıyor
Savruluyor gökyüzünde bak külüm
Eser mi kaldı aşkından geriye
Dönmüşken sevdandan deliye
Yine sitem yine derdin var senin
Bir vefasız kul mu koydun içine
Elde kadeh gözlerinde yaş senin
Bir vefasız yar mı koydun içine
Eyvah gönül cehennem de yanarsın
Ben seninle değilsem yar
Olur beden ruh dan ayrı
Bitmez gece olmaz şafak
Güneş doğmaz bana gayrı
Alın beni gurbet elden
Gönül ister birçok şeyi yazmayı
Kalem inat cümlelerse firar da
Dert tasasız özlemişken yatmayı
Gözüm inat uykularsa firar da
Günler aya aylar yıla dönünce
Yalan dünya nedir benle hesabın
Gül verip dikenini sakladın
Bu azaba var mı senin cevabın
Sevgi verip ızdırabı sakladın
Gönül verip ateşlere atarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!