1975 yılında Sivas’ta doğdu. 1999 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği bölümünden mezun oldu.
Poyraz Edebiyat Sanat Kültür Dergisinin editörlüğünü yürüttü (20 Sayı, 2009-2012). Şiirleri ve yazıları Poyraz, Ayvakti, Akpınar, Amanos, Ayna İnsan, Berceste, Edebiyat Ortamı, Erciyes, Eliz, Göç, Ihlamur, İzdiham, Hayal Bilgisi, Habis, Hürriyet Gösteri Sanat, Kara Tahta, Kurşun Kalem, Kuyu, Külliye, Mahur Beste, Mavi-Yeşil, Mortaka, Mühür, Müsvedde, Nif, Papirüs, Şehir, Sınır, Sunak, Şiir Vakti, TabutMag, Temren, Temrin, V ...
gel_____kanatlanırken ruhlar ötesi bir alemin seyrine
hadi______sana söylenen türkülerin sesini duyup gel
müberra_____adınla sana seslenip, çağırıyorum seni
umutların_________harabelerinde yeşerdi gelincikler
yangınlarında_________asırlar öncesinden ey rüzgar
geceye düşen nar_________taş sütunlara yazıldı adın
Süte Karışırken Barut
paletler dokundu kutsal toprağa
geceler ateşle aydınlandı
yıkık şehirde kuruldu öfke
düşen demirden
bir ihtilâlin ortasındayım, bilmezsin
küçük adımlarda sallanırken payanda
siyah gözlerinin menzilinde
andezit eriten rejimin çobanıyım
sana akan insan yanımda
ipek gömleği en önce böcekler giyer
hapsedilmiş kozaya kelebeğin tin hali
yaşamaksa yaşarım
sen ne kadar istiyorsan, ben o kadar varım
erittim buzlarımı sularında
Sürülüyorum
düşmedi bir damla hayat yağmuru
sürülüyorum bu gün şehirden
kurudu çiçekler dallarda
meyveler sürülüyor ağaçtan
çorak topraklarda yetişir çiçeklerim
sunma istemem ne yağmur, nede bade
susuzluğu yudumlarım her gün düşümde
bakma asla bu dünyada yüzüme
savaşın çocukları
en karanlık deminde gece
saklayın siyah örtülerle beyaz kaleyi
sana savaş büyütür durgun sular
sana bela
keşke rayları s şeklinde yapsalar
trenler sekerek gitse
dönsem geçmişe
seni düz sevsem, elif gibi mesela akşam beşte
dilimden değil, kalbimden çıkan peltek s ile söylesem
Aziz ŞEKER: Şiire başlangıcınız?
Yusuf BAL: İlk yazdığım şiirin üzerinden on yıldan fazla zaman geçti. İlk şiirlerim daha çok şiir kaygısı olmadan boyanın fırça üzerinden kopup kâğıt üzerine çizdiği ilk nakıştı. Genel resmin hatları ortaya çıkmadan önceki ilk dokunuşu ne kadar önemli ise, ilk yazılan şiirlerde o kadar önemli idi. Birçok insan bu şekilde yazmıştır zaten. Birkaç şiir defteri yırtmadan şair olunmaz derler. Şiir yazarken hep yolda oldum. Özellikle 2009 yılından sonra şiir üzerinde yoğun çalışmalarım oldu. Şiirin matematik olduğunu fark ettim. Şiirde yeniyi ve ruhu arıyorum.
diz çökün sizde
kendi önünüzde
çok taşındınız omuzlarında galya’nın
parmaklarınızdan süt içtiler bölük bölük
sütunların gölgesinde oturanlar sizdiniz
tekerlek dönmeden önce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!