yine geldi o saf güzelliğle bahar
yeşerde toprakta binler canlar
tabiat bir düğün havasında
mutluluk çığlıkları sardı baharda
kefen giyen dağlar eriyor
aşkın tükenmez iksiri
güzelin o tatlı busesi
yusufun kenanda öyküsü
gözyaşları akıtma yakup gerek
döner deli divana pervana
hüzünlü bir akşam rüzgarı
estikçe yürüyen kaldırımları
masmavi bir gecede sevda öldü
bu aşk iki yüreği böldü
gece çıkamaz sabaha
sessizliği gecenin sessizliği yüreğime işliyor
yalnızlık ne zor de mi anne....
karanlık pusu kurmuş her an bekliyor
bırakıp ellerimi sonsuzluğa
boğuşuyorum durmadan karanlığa
bozuk bir düzen hakim
haklı her yerde haksız durumda
vicdanlar paslanmış demir yomağı
adalet lafızlarda kaldı
umut vardı hatıralarda
elleri cebinde yalnız dolaşan
kadere küsmüş hali perişan
elinde kitabıyla dolaşan
bir öğrenci görürsen beni hatırla
seven sevilenle bir olsa
özlemim vuslata erdiği zaman yokum
yokluğum sonsuzluğa karışır
kanmadan bir testi su içilmez
gurbet akşamında sıla hasreti sardı
özlemim vuslata erdiği zaman varımsın
çanakkalede şehitler var
ağlayan anaların gözyaşlarıyla
allah allah diyen nidalarıyla
çanakkalede tarih yazan evlatlar var
akan sel gibi kahramanların kanı
vatanın herbir yanı
mesafeler uzak,hayalin gerçek
zaman belleğinde hatırladığım cemalini
özlem kemiriyor benliğimi sensizlikle
karanlık bir düş batalaklığına sürükleniyorum
karmaşık problemler gibi duygular
Sensizlik zifiri karanlık olmuş
Hasretine milyonlar doymuyor
Nurunu göster ya nebi
Bu aciz ümmet şefaat ister
Cemalini göster ya resurullah
Bu kalp aşkına hasret
YANARIM
uzun bir sefere niyet etmek
kor ateşlerde sevgiliyi sevmek
sensiz düşünceler içindi kahrolmak
ve hayatın son demlerini özlemle geçirmek
ne zaman gelecek o mutlu sandığımız hayaller
ne zaman düşecek kalblere bir damla sevgi
boşunamıydı mecnunun çö ...