umut kırıntıları önünde kemirdiğimiz güzel günlerimiz
şimdi özlemler sarp bir uçurum gibi kapımızda
bir dilek tutmak geçiyor yorgun kalbimden
kara bir kalemle bembeyaz hayaller çizmek
haykırmak istiyor yarına umutla
İman yolunda yürüyor büyük veli
Cennetten uzanmiş mukaddes eli
Zindanlar işkenceler durduramıyor
Hayatı imana adayan büyük üstad
Kur-ana bir siper olup koruyan
Nurunu kur-andan alıp dünyaya meyden okuyan
Üşüyorum,sokaklar karanlık
Titriyor kapımda kuşlar
Acı bir ızdırap yüklü sonbahar
Bedenim üşüyor hazan sabahında
Susuyorum sessiz kalmış düşlerim
Hoşlanıyorsan aşıksın ‘ derler
Kalbin değil nefsin istiyorsa yeter
Göz gördümü tamam oldu bun iş
Kalp sevmesede olur ……
Günümüzün aşkları yaz yağmuru gibisin
eylülün hüznüyle soldu sonbahar
dallarda kızarıp durdu yapraklar
mevsimin kederiyle kalbler elemli
yağmurlar yağmış gibi gözler nemli
kalbim güneş olsun
senin güzelliğini göreyim
gözlerim ay olsun
nurunu kalbimde hissedeyim
damarlarım birer nehir olsun
seni dağ, taş demeden arıyayım
yüzü kapalı sapanlı çocuk
ellerinde cesaretin timsali taşlar
boynunu eğmiyor silaha mink yaşlar
özgürlüğünü haykırıyor dünyaya
munzurun yardığı vadiler kadar
yüreği özgürlükle çağlıyor
sessiz sadasız buralardan gidesem
sevdamı kalbime gömüp giderim
ve hiç bir zaman bilmeyeceksin
uzaktan hep seni seyredeceğim
sessiz sedasız kalacak aşkım
sessiz bir gece çığlığıydı
kapkara sonsun bir boşluk
ilerleyemiyor durduğu yerde batıyor
uzun bir sefere niyet etmek
kor ateşlerde sevgiliyi sevmek
sensiz düşünceler içindi kahrolmak
ve hayatın son demlerini özlemle geçirmek
YANARIM
uzun bir sefere niyet etmek
kor ateşlerde sevgiliyi sevmek
sensiz düşünceler içindi kahrolmak
ve hayatın son demlerini özlemle geçirmek
ne zaman gelecek o mutlu sandığımız hayaller
ne zaman düşecek kalblere bir damla sevgi
boşunamıydı mecnunun çö ...