Gene nerelere daldı gözlerin
Bilmem kaç can daha yakar o bakışlar
Kaç şiir kaç şarkı daha çıkar
O uzağı yakın yapan bakışlardan
Gene nerelere daldı gözlerin
Çok oldu gülmeyi unutalı
Hayata gülmelerden yoksun bakalı
Ve ben ellerini bırakalı
Kaç takvim kaç şiir kaç şarkı
Ne kağıt dayanıyor ne kalem
Aşkımı anlatacak nesne bulamıyorum
Bir sana anlatamadım duyuramadım
Kağıdın kalemin usandığı bu sevgiyi
Muhsin gibi dimdik
Muhsin gibi dosdoğru
Muhsin gibi yusuf yüzlü
Kahbe eylüllerde yılmadık
Muhsin gibi yiğitçe
Kaçırma gözlerini gözlerimden
Biraz cenneti tadayım
Ne olur sanki
Baksan gözlerimin içine
Yanıma otur uzak durma
Bugün yoksun diye yarına küstüm
Bir rüyanın peşinden yollara düştüm
Girdiğim bu savaşta ben yenik düştüm
Üzülmemek elde mi yiten bir aşkın ardından
Kayıtsız kalamadim içimde biriken sana
Bir çocuğun en sevdiği oyuncağını kaybetmesi gibiydi yokluğun
Ve bir gün o oyuncağı yeniden bulursa
Onu hic kaybetmeyecek
Onu hiç incitmeyecek
Ve onu hep göğsünde saklayacakti
Çünkü o oyuncağın eksikligini
Ölmesine bir saat kalmış kelebek gibiydim
Uçmak istiyordum fakat yakamdaydı ölüm
Kaçmak istiyordum fakat masadaydı kalbim
Konuşmak istiyordum fakat susmuştu dilim
Gözlerine bakamıyordum yoktu cesaretim
Alnımın tam ortasında geçmişin mührü
Aydınlık yollarda
Umudu bol yarınlarda
Zihinlerdeki sana
İçimde filizlenmeyi bekleyen
Bir kır çiçeği var
Seni düşünmek
Başka hiç bir şeye karışmadan
Bakışını, bakmayışını
Saatlerce sende olmak
Saatlerce senle olmak
Sevmek seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!