Bitmesin heyecanı
ki beklemeyeyim dünyanın dikine dönmesini.
Çok zor biliyorum,
enlemlerin eksen değiştirmesi.
Dalında seviyorum seni her gün
Bilirsin, aşklarımı mevsimlere ayırmadım.
Aşk çoğul olacak kadar yaz bulamadı bende,
Öyle bir hüzün var ki acımasız gözlerinde,
Gazali'nin sıcak gülüşü yansıyor teninde...
Farabi yeni bir devlet kuruyor düşlerinde
Saçları ter izli,
Umut kaydırağında şakağı,
Alnı çatılmış anılara
Geri geri giden ayaklar şahit
Yarı domates, yarı biber kokan bir tada…
Eyfel, gözümü korkutamazsın!
Büyük cüssenle giremezsin rüyalarıma;
Bir telkari bulurum tırnaklarımın ucuyla;
Eşinir toprakta Mezopotamya’da;
Midyat fırlar yerinden;
Telimiz olamazsın ihtişamınla.
Uzak bir şehirde, uzak bir şiir yazıyorum...
İlkokul öğretmeni gibi sıcak,
Bir urfa türküsü gibi candan...
Öteki şiirlere benzeyecek, biliyorum.
Biraz da korkuyorum.
Rüyamda sığırcıklar elimi öpecek,
buğday taneleri vereceğim onlara,
ömrümün kırıntıları olacak
bayram harçlığı...
Damarlar titrer yoksul çığlıkla çizilmiş afişlerde;
Bir serzenişin arasına düşer ufkun gölgesizliği.
Sırada 'sırat var' der, halkın kesirli bölünmüşlüğü;
Kibrit çöpleri sancak taşır ince gövdelerinde.
İyi demek adettendi hani,
adet neden?
büyüyorsun belli ki
fahiş fiyata alıyorsun hayallerini.
Günlük yaşasan yine iyi
Eski, çıplak, çamur…
Biçimsiz mutluluk yığınları,
Çamurlu dizlerin
Huzurlu uykuları
Tekdüze bir toprak,
Kavim kaygısı taşıyor bedenim,
Üçyüzyetmişbeş'ten yuttuğum tozlar
Vandalların yurdunu seyrediyor...
Franklar giysi telaşında,
Yeni bir topluluk peşindeyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!