Mesken edinir kenarda varoşu
Dost diye ara, bir kul bulamazsın
İnsanlıktan çıkmış her tür sarhoşu
Ortada kaybolur, yol bulamazsın
Karanlık sokakta kaybolur nesli
Öyle sever ki; imanı özümser
Kalbinde nur, adamda keramet var
Kötüler kör, zalimler kötümser
Boynunda ip, idamda keramet var
Durma çalış, kaynar tencere, tava
Barıştır bakalım bunca küskünü
Gönül kırk yerinden yaralandı gel
Gıybet eyle dur karıştır dününü
Dünyanın varından aralandı gel
Geçmişe nefret, ataya küfür ü
Barıştır bakalım bunca küskünü
Gönül kırk yerinden yaralandı gel
Gıybet eyle dur karıştır dününü
Dünyanın varından aralandı gel
Geçmişe nefret, ataya küfür ü
Para basar durmaz artar serveti
Mutlu zındık çok haltlar işler ne ki
Fakir sürünür budur akıbeti
Millet geçim derdinde, düşler ne ki
Elmas cevher, taş kesilir fakirin
KÖRÜ KÖRÜNE
Karlı dağların çağlayan deresi
Yolları bağladın körü körüne
Tozda, toprakta zıplayan piresi
Boşuna zıpladın körü körüne
Oynar her oyunu havaya göre
Hokkabaz, köçekte şal arar durur.
Yol nasıl görünür gönülden köre
Gözleri toprakta sal arar durur.
Dünden elem var ümidi yarına
Gönüller ah çeker özünden yanar
Gel dinle figanı kul olur böyle
Dört mevsim geçirdi yaz günü arar
Her günü hazanı kul olur böyle
Her çiçeği arılar uçar gezer
KULUN AKIBETİ
Kader kervanı yüklerse yükünü
Düşünce girdaba dalar titrerim
Takar mührü Süleyman yüzüğünü
Gerçeği gurbete, salar titrerim.
Derdine ara bulunmaz merhemi
Doktora ne gerek yara içerden
Sermayede fire olsa dirhemi
Düşmana ne gerek ara içerden
Gönlünde ışık var yüzünde nuru
Gönül adamı,duygu adamı, göremediklerimizin adamı,derinliklerde dolaşan GÖLGE ADAM'a hürmetlerimi sunar bir gönül edasıyla selamlarım...
Düşüncelerin yoğrulup duygulara dönüşerek dizeler haline getirmiş olduğu o güzelim ve anlamlı,güncel şiirlerinizi burda görmekten gurur duyduğumu belirtme ...