Her yaşanan gün maktüldür,
Gün batımında.
Katil ise yaşadıklarımız!
Yaşayamadıklarımızı öldürürüz.,hunharca.
Ne acımasızdır yol ayrımlarımız.
Meçhul asker derler,
yaban ellerde.
Bir ecdat türküsü, boş gönüllerde.
Kanını döktüğün ar namus nerde?
Adını Mehmetçik, koyduk mehmedim.
Bir çay içimi memleketim.
Nefes nefese, dereboyu.
Çocukluğum,avunduğum.
Terimi sırtımda kuruttuğum,
Boncuk boncuk ağladığım.
Muhtar emmi bir kaç sorum, var amma.
Duvar kireç, boya yağlı, muamma.
Heybetine hürmet edip aldanma.
Çamur kilin, taştan farkı ne muhtar?
İlla bir şekli şemal'imi olmalı kaybolmalı mı bir yerlerde
Yoksa yer etmeli mi bir kaç gönülde
Cilalı mermerler mi süslemeli etrafını
Yoksa kovuğunda arzın cenin misali Savunmasız ve derinde
Yetmez mi serin bir uyku
Yaşlı bir servinin gölgesinde
Her hikaye hak eder belki, yazılmayı sil baştan.
Sonların başlangıcı olur, yaşlı kabristan.
Boynu büküktür ölüler ay ışığı altında.
Fatihalar asılıyken baş uçlarında.
Sıra sıra dizilirler derviş misali.
Girerler, koyu siyah geceliği ile gecenin koynuna.
Karanlık bir odada.
Issız bir adam.
Ucuz bir mumun, titrek ışığında.
Aslında ben tek başıma bir devdim.
Ve seni...
O şehir kadar sevdim.
Gonk'un çalmasını bekleyen bir boksör gibiyim.
Ya son raunt yada sondan bir önceki.
Mağlubiyet kesinde... ayakta kalabilirmiyim ki?
Ağzım burnum kan içinde.
Gözümde bulanıklık
Gönlüm kırık yaram açık.
PLASTİK ÇİÇEKLER
Ahşap bir masanın üstünde,
Kesme kristal vazonun içindeki, plastik çiçekler gibiydik.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!