Tarumar ederken zamanı
yalnızlık üzerime üşüştü.
an durdu,
ben gittim...
ölümüyüm ne!
Tam;
üç bin yıl önceydi.
doğuyordum güneşe...
aynı anda
ölüyordum geceye.
işte
bu kargaşada
sesleniyordum;
Ben;
her yerindeyim her yerin.
ve
bazen hiçbiryerdeyim.
yine de
her yerdeyken
hiç bir yerde gezinirim.
yersizim...
Ben;
herkes olurum
hiçkimseyken.
bazen
hiçkimsenin içinde herkes olurken,
herkeste hiçkimseyim ben.
kimliks ...
Tenin donup titreyip te ruhun senden uzarken;
Öyle yoğun duygu ki aman desen kaçamazsın.
Nurun senden irkilip te yerden göğe uçarken;
Yaman yorgun olursun, bundan fazla olamazsın.
Şüphe dolup ürperirken, belki son kez bakarken!
Kalemimin nârıyla harladım cenâzemi,
Yeni ufuklar sezip açtım can meyhanemi.
_____________
Ne vakit bir an yoksan eyvâha kapılırım.
Yokluğunun her sâthı katran zehri tadarım.
Tek günlük mazi olsan intizâr kaplanırım.
Esrik halde gezinip gönül dağı yakarım.
Ufkumda ne düşlesem sensiz yazamıyorum,
Kimsesiz gidişimdir, “belki”nin sayacında;
Devrik söz oldu ömrüm artık kendinde değil.
Aklım zihnime çöktü zamanın kayacında,
Virâne tabutumda çaresizlik yok değil.
İncir kuşları korkmuş, bülbüller gülüşmüyor
Kapayınca gözlerimi;
gözlerini görüyorum
kapalı gözlerimin
toz, pembe ufuklarında.
ve ben
ne zaman tıkasam şu aciz kulaklarımı;
Tarumar olsun acunda soyu, sana suyu keserse bu dağlar.
Kayalar bile dayanamaz ona, feryat eder... vicdanı sızlar...
Hey kutlu süsü mazinin ve de, sesi mahzun tarihin feryadı!
Tuna'ya layık kardeşi ancak seni gören ırkımın inadı;
Canına nazlı gülşen olsun, Yunus Emre eğninde çağlasın
Kıyında gezen karınca coşsun; tekbir çekip silahını yağlasın
Gözlerim üşüyüp te Süreyya’ya dalıyor
Annemin göz yaşları kabusumda çağlıyor
Bir cenge tutuştum ki hazan çıkmazlarıyla
Ölüyorum yas-semen biraz mavi, hafif sarı
Cehennemin alevİ koyu mavi ve ölgün...
Cennetin ışığıysa şiddetli ve sapsarı...
Bitik, yanık yüreğim pusta feryâd demler ve;
Islanmış göz yaşları damarlarıma işler,
Sebepsiz yalnızlığım kendisini emler ve;
Mâzinin buruk benzi geleceğimi düşler...
Akşam ezânlarında ben sapsarı kururum.
Küskün yüzlerde
şükürle başlar bir bayram sabahı
Transit arayışlarla
salıklı adreslerde kapı önlerine gelinir,
hoppa tenefüslerde lolipop ziller çalınır da...
Çalan aranırken;
Son durak yok zamanda akıp yitiyor ömrüm,
Şimâl yıldızı gibi vakit tanınamıyor.
Sokak lambalarını yakıp gidiyor ömrüm,
Sarhoş pervane olup nara salınamıyor.
Bir ölgün yıldız kaydı sanki beni izliyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!