Gençliğimin hicrânı, sevdamın tamahkârı!
Nûh’un kavminden kalan, pişmanlığın damarı;
Gök renginde saldığın azâba esir kaldım,
Zülüflerinden geçtim ahûzarında yandım.
Yürüdüğün düz yollar kıvranarak ağlaşır,
Ruhtan ruha bir akış, güneşten göze bakış
Ömre kalp olup atış, küle köz saçıp yakış
Sen gece yağmurusun toprakta ince nakış,
Belki gizli düşlerin ücrasına göz atış..
Zahmet olmaz ey gülcem; uğruna canlar vermek
Yakışır aşığına Mecnun gibi aşk dermek...
-I-
Meltemli saçlarında göz bebeğim eriyor
Bir nur menbağı olsam yalnız sana akarım,
Saçlarında donarak beni cana salarım.
Güneşin kendi olsam gözlerinde yanarım,
Gözlerinde coşarak gökyüzüne çıkarım.
Kimseler duymuyor,
__hiç kimseler görmüyor.
Susuşmuş rezil diller
__yâre haber vermiyor
Anne merhameti ki zindanımda esriyor.
Günâhım köşk edindi
__geçmişim astı beni.
Bağrımda kâbus bitti,
__yorganım boğdu beni.
İdam vurdu bahtıma kalemim kırdı beni.
Taze kokulu kanlar sızıyor
avuçlarımdan damla damla.
ateşini yutkunuyorum
Süreyya’nın.
Gök kubbeyi arşınlıyorum
Karanlık gecelerin saydam ışığındaydı
Gönüllere gizlenmiş nûrun en endamlısı.
Bir cümle yer yüzünde onun merakındaydı
İrkildi ve titredi günâhın cüzzamlısı.
Doğan mucizedendi, Medine farkındaydı
Her halinden memnundu Mekke'nin inaçlısı.
Bu gece
kalemimin benzi soluk,
biraz düşüngen biraz üşengen…
morali heyecansız, titriyor mürekkebi.
çizdiği siliniyor
hafif esrikçe aranıyor, geziniyor,
__________Çığlık:
Gariban yüreğime hazân yelleri vurmuş.
Yeryüzüm can istiyor gökyüzüm hicrân dolmuş.
Toprak kefen bezenmiş beyaz bir çarşaf örtmüş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!