yatağıma geldin
dün gece
delicesine
seviştik seninle
kanatırcasına
öptüm bal dudaklarını
Gözbebeklerini sevdim en çok
İlk göz ağrım onlar
Eylül'ün sıcak günüydü Adana'da
Dut ağacına düşmüştü sonbahar
Kirpiklerin yağmur oldu yağdı bahtıma
Yüreğimi doldurdu
yoksun
hiçbir şeyin tadı yoksensiz
kulağımda ayak seslerin
bu bizim sokak değil sanki
hergün gidip geldiğimiz
Hoş geldin yeni sabah
Rengarenk kuşlar sevişiyor bahçemde
Keyifle yudumluyorum ilk kahvemi
Sevdiğim oturmuş gözbebeklerimde
Bir başka mutluyum bugün
Anlatmak kolay mı yüreğindekini
Hele karşındaki taş kafaysa
Yandın
Ömrün tükenir adam yine taş
Bir de anladım diye
Gözüne bakarak
Bugün de kutsal
Dün gibi
Günün gelip çatmışsa
Değiştiremez son kararı ağıtlar
Sarılma kaybettiklerine
Senin değildi zaten onlar
Taştan mı yapıldım sandın
Masum çocuk
Bir güzel ana doğurdu beni de
Tepeden bakma bana böyle hakir
Ben de çocuk oldum
Senden oldukça farklı
Her canın yanışında
Törpülenir ömür yavaşça
Azalır giderek yaşama şevkin
Sabır hoş görü iyi de
unutma
Ana doğurdu beni de
adam dostunum diyor utanmadan
kolay mı dost olmak be adam
sordun mu bir gün dahi
gözlerin neden kanlı
aç mı karnın
tokmusun babam
Siyah beyaz film gibi yaşamım
Mazi çınlar durur kulaklarımda
Tetikler içimdeki isyanı
Yaşanmamış masum hayaller
Acıtır yüreğimi
Bir yavan ekmekle uyuduğum geceler




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!