Hem kubbeli mektepli
Kumral dalgalı saçı bukleli
Saçlarını yüzüme dökerdi
Dudaklarını büzerek
Seni seviyorum derdi.
Saçlarımı çekerdi
İffetliye misalen bacı oldum
Ahlaksıza kırılmaz kamçı oldum
İstiklal savaşı analarının
Elini öperek hacı oldum
Bağ oldum, verimli bostan oldum
Seni seven biri var, o benim
Unutma ki seninim kölenim emrindeyim
Sen yeni ben demodeyim
Sen nurlu yarınların nazlı çocuğu
Ben karanlıkların, korkulu rüyası
Ben güneyli, sen kuzeyli
Yalanmış bakışların gözlerin
Yalanmış sevgilim sözlerin
Yalanmış 'benim için ilksin' dediğin
Yalanmış 'benim için teksin' dediğin
Koca bir yalanmış beni sevdiğin
Söyle tatlım, söyle nazlım
Bakma sakin durduğuma
Ağırdır benim başım.
Keder benim, gam benim
O yüzden çatık kaşım
Kolay mı cihana, asırlarca hükmetmek
Bir kere düşün
Bu bilmem kaçıncı günü ki ömrümün
Günler devası değil, kırık gönlümün
Durup dinlenmeden geçmekte ansızın
Dursun zaman,
Yaşamak istemiyorum, bir an…
Olmaz mı ricam
Bir Eylül gecesi, sabaha karşı
Tam seher vakti, uzakta çok uzakta
Sıcacık, bir damla kan aktı
O an kalbime saplanan, sanki bıçaktı
Kader seni benden aldı da kaçtı
Ve uyandığımda gözlerim,
Bakışlarında anlaşılmaz bir hüzün vardı
Ve yaşlar sessiz güz yağmuru gibi akardı
Ümitlerim tozlu yollarda kaldı.
Bakarken gözlerini, gözlerimden saklardı
Dudaklarında titrek bir tebessüm vardı
Tüm yüzünü bir kırmızılık kaplardı
Destanımızdan sonra
Ve uzun yıllar ötesinde
Mutsuzlar ülkesinde
Buluşalım seninle
Su gibi geçen zaman
O güzel endamını yıprattığı zaman
Bilmiyorsun seni sevdiğimi
Bilemezsin de
Taş kalpli kız,
Sevilmeye layık değilsin de
Ama ne çare
Nasıl anlatırsın bunu kalbe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!