Mutlu mutsuz geçen yıllar gibi
Unutuluyorsa insan da eğer
Bir gurur uğruna
Mutsuz yaşamak neye değer
(15 Ocak 1971 Koç Talebe Yurdu- Ankara)
Neden açmıyor çiçekler
Neden karardı bulutlar
Neden yapraklar döküldü yere
Neden hüzün doldu, kalbe?
Biliyor musun …?
Hep sen gelmiyorsun diye…!
Bir gün gözlerimi
Doğan güneşe değil
Karanlığa açacağımı düşündükçe
Doğduğuma
GüneĢ i gördüğüme
YaĢ ama zevkini tattığıma
Başıma geldi bir kara mor sevda
O düşürdü beni şifasız derde
Saçım sakalıma karıştı
Üstüm başım pejmurde
Sordum onu pastanelere
-Gelmedi bize
Biliyorum senden kalktı sevgi kervanım
Ama bilemezdim bu kadar acıyla geldiğini
Unutmadım daha ve unutamam kulağımda sesin
'Benim için sen ilksin' dediğini
(27 Ağustos 1971 Koç Talebe Yurdu-Ankara)
Bir boşluk bir boşluk içinde
Günler hep anlamsız
Bir loşluk içinde
Karanlıklar belirsiz
Aydınlıklar isimsiz
Bir karışıklık içinde
İnsan yaz günlerinin kıymetini
Fırtınalı kış gününde anlarmış
Mirasyedi hovardalığı ile harcadığı
O günlerin güzelliğini
Günleri sayılı olunca anlarmış
Şubatın karlı gecelerinde
Yalanmış bakışların gözlerin
Yalanmış sevgilim sözlerin
Yalanmış “benim için teksin” dediğin
Yalanmış “benim için ilksin” dediğin
Koca bir yalanmış beni sevdiğin
Söyle tatlım, söyle nazlım
Eller gibi bizim de
Aya gideceğimiz günler yakındır…
Damarlarımızdaki kanın
Kalbimizdeki imanın
Bir volkan gibi fışkıracağı
Günler yakındır…
Üstünde pardösü balıksırtı
Son gelişin beni yaktı yıktı
Çok geç de olsa o an anladım
Sonsuza kadar dünyamdan çıktı
Yalan söyledin bir kere yalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!