Yıldırım Yıldıran Şiirleri - Şair Yıldır ...

Yıldırım Yıldıran

Bir tutam özgürlük
Bir tutam sevdadır hakkımız
Çünkü biz haklıyız

Bir tutam aşk
Bir tutam acı

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

Tabii ki severim ben de
Sizin gibi, gezmeyi tozmayı
Eğlenmeyi,aşkı
Kitap okumayı
Yağmurda yürümeyi
Güneşin doğuşunu

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

Şiir nedir sizce dostlarım? Duygu ve düşüncelerin matematikle örülmüş halidir desek ne dersiniz? Ben de şiir yazmadan önce şiirde gizli matematiksel kurguyu gerçekten fark edememiştim; çünkü şiir okumakla,yazmak gerçekten çok farklıymış.Her şairin kendine özgü bir şiir yazma tarzı vardır,örneğin ben ilk iki mısrayı çıkardıktan sonra gerisi kolay,sadece imgeyi avlamakla meşgulüm, ondan sonra bahtıma ne çıkarsa,bazen deniz,bazen balık,bazen kavga,bazen özlem vb. Bazen de gece uyurum uyandığımda hazırdır şiirim,sadece kalemi alıp yazarım o kadar.
Bence şiir bir duygu veya mesaj verirken mutlaka bir mantık kurgusuna da uymalı ve içinde tutarlı olmalıdır,ama mesaj kaygısıyla da imge kaçırılmamalıdır.İyi bir şair bence çok iyi bir gözlemcidir,doğayı,insanı,kendisini, kısaca her şeyi fark etmeli ondan sonra da dizeye dökmelidir.Ve duyarlı olmalıdır tabi ki,neye duyarlı olmalıdır? Yanıtı çok basit her şeye...Bu arada tarihini, yaşadığı toplumunu ve insanlarını,çilelerini çok iyi tanırsa, yazdığı şiirler mutlaka yere basacaktır şairin(uçmayacaktır yani, imge yaratayım derken) .Ve ortak dilimiz,ses bayrağımız olan güzel Türkçemizi de çok iyi kullanmalı, dilimizin zenginliğini okuyuculara vermelidir.Bazen bir kelime, bir cümlenin, bir mısra bir kıt'anın, bir kıt'a koca bir sayfanın yerini tutacaktır şairin dizelerinde.Şair şiiriyle, okuyanları bazen tarihin derinliğine, bazen geleceğe, bazen bir denize, bazen göklere; bazen de kendisine uzun yolculuklara çıkaracaktır ki bunu başardığı ölçüde okuyucu ile şair bütünleşecektir.
Aslında ötesinden berisinden, azından çoğundan hepimiz bir şair değil miyiz sizce? Hangimiz sevgilimize bir şiir yazmadık veya okumadık(veya kazımadık) .Ama ben ülkemizde edebiyata ve edebiyatçılara özellikle de şiire ve şairlere gerekli değerin verildiğini düşünmüyorum.Özellikle şiir yazmaya başladığımızda her çevreden çok farklı tepkiler geliyor,hatta bizi engellemeye çalışanlar bile çıkıyor.Özellikle genç şairlerimizin bu yorumları hiç dikkate almadan şiirlerini yazmaları gerekli diyorum kısaca.Şiire yeni başlayan arkadaşlarımızın isteklerini kıran kişilerden uzak durmasını öneririm,ve başlangıçta sadece şiirle ilgili kişilerden eleştiri almaları uygun olacaktır,yoksa bu serüven hiç başlamadan bitecektir inanın ki.Bu arada kitap bastırma,dağıtma,yayımcı ve dağıtımcıların şiire ve şaire bakış açısına hiç değinmiyorum,tam bir faciadır bu konular ülkemizde.Ne yazık ki koca koca şairlerimiz,edebiyat eleştirmenlerimiz yeni çıkan şairleri neredeyse yok saymakta ve dayanışmadan uzak durmaktadırlar.
Niçin yeni bir Orhan Veli, yeni bir Cahit Sıtkı, yeni bir Nazım çıkmaz bu ülkede sorusunun cevabı bir üstte yazılı cümlelerdedir bence. Buradan tüm Türkçe ve edebiyat öğretmenlerine bir çağrı yapmak istiyorum, derslerde sadece şiir okutmayınız şiir de yazdırınız bakın ne gizli mücevherler ve hazineler gözünüzün önündedir,onları lütfen ortaya çıkarınız.Herkese şiirle dolu günler diliyorum sevgili dostlarım.
Yıldırım Yıldıran
İZMİR

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

Biz seçmedik yoksul olmayı,miras da kalmadı dedelerimizden.Aslında en büyük zenginliğin gönül ve iyilik zenginliği,en büyük yoksulluğun ise bilgi ve insanlık yoksunluğu olduğunu hep unuturuz.Varlıklı olabiliriz ama mutlu muyuz peki? Bu soru zihnimizi hep meşgul etmeli bence.Bu soruyu şöyle de sorabiliriz; gerçek mutluluğu ve var olmayı aramakta,insani katmanlarda yükselmek için neler yapmalıyız? Çok çeşitli nedenlerden zenginlik ve refah içinde yaşayabiliriz,peki insani donanımlarımız için neler yapıyoruz? Bu hayata neler katıyoruz ve neler bırakacağız? Genç ama yoksul insanlara ne destek veriyoruz? Evsizler için,okuyamayan çocuklarımız için ne projelerimiz var? Bu sorular daha da artırılabilir.
Çevremizde bir anda zengin olmuş insanlar olabilir,piyango zenginleri,kriz fırsatçıları,miras yediler,kocadan veya hanımdan zenginler vs. Bu insanları incelediğimizde acaba kaçının insani yönleriyle ve donanımları ile yeterli olduğunu söyleyebiliriz.Böyle insanların kısa sürede değerlerini ve kendilerini tükettiklerine şahit olmuşuzdur dostlarım.
Peki ne yapmalı? Kendisini her açıdan yetiştirmeye çalışan ve hep kendini aşmaya çalışan, bilgiyle beslenen, duyguyla yoğrulan, düşünce ve felsefeyle zırhlanan insanlar belki maddi olarak güçlü değildir ama kalıcı oldukları kesindir.Hepimiz bu tip insanları ışık gibi görürüz ve danışırız.Diğer bir kitle de üreten ve ürettikçe yücelen sanatçılardır ve bu insanlar bence hep saygıya layıktır bence.
O halde insan olmanın en basit ortaklığı öğrenmedir dersek,öğrenmek ve başarmak için neler yapabiliriz? İlk aşama öğrenme ihtiyacını hissetmek olabilir örneğin.Özellikle gençlerimiz altı basamaklı bir yolla yaşamda daha başarılı olacaklardır diye düşünüyorum.
1.Kendini tanımak
2.Özelliklerini, arzularını ve hedeflerini belirlemek

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

Her şey hızla tükeniyordu
Birinciliği dürüstlüğe verdiler
Aşkın boynu bükük kaldı

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

Türkiye’m sen benim en güzel
En kırmızı beyaz
En mavi yeşil
Ihlamur kokulu
İğdelerle dolu bahçemsin
Sen Karadeniz’de bir yayla

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

I
Ben bir kahramandım ey oğul
Maceram ta Çin setinden başlar
Cengiz’in Atilla’nın ordusunda
Bazen bir okçuydum, bazen de bir atlı
Şahlanırdım Orta Asya’nın steplerinde

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

Mutlu değilsin değil mi dedi kadın?
Evet dedi adam
Mutlu değilsin değil mi dedi adam
Evet dedi kadın
İlginç değil mi sizce de?
Birbirini hiç tanımayan

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

Ömrüm ağır aksak
Ömrüm kaplumbağa kadar hızlı
Tavşan kadar yavaş
Ceylan kadar cesur
Aslan kadar korkak
Tırtıl kadar uzun soluklu

Devamını Oku
Yıldırım Yıldıran

O-nü arkası
Tek birikimi,donanımı
Bacak arası,markası,modası
Sponsoru kocası
Kim bilir kim
Akıl hocası

Devamını Oku