Ne duruyorsun
koşsana bana
canım sevgilim
bilmem ki neden naz ediyorsun
seni sabah ezanında bekliyorum
sabah serindir
Ez tora heskana ez tora heskana
güneşin yada yağmurun altında
ay ışığında yıldızların koynunda
topraktan yorganım olsan
senden gelse ecelim
ben yinede ez tora heskana
Beni en çok fakir çocukların
bakışları etkiler
kendilerinde olmayıp ta
arkadaşlarında olanı anlatırken
bir bakışları vardır ki
insana bütün prensipleri lüks gelir
Taştan sedirdi hayat üzerine sırtımı verdim
sıra sıra oturdular göğsümü dağlara verdim
beş adımlık ışıksız odamda yıllarımı verdim
çok ağladım kimse bilmedi ser verdim sır vermedim
ekmeğime tütün kattım heder oldum
herkes saltanat sürerken ben perişan oldum
Fatoş fatoş fatoşum
sevdim seni bir hoşum
gece ayık gezmem
gündüz ayık gezmem
aşkınla ben sarhoşum
İster solcu ol ister sağcı
ister camiden gel ister meyhaneden
ister hastaneden çık ister hapisten
günah işle tövbe et
boz tövbeni bir daha yemin et
ama yitirme umudunu
Yüreğime zincir vuramazsın ya
ben seni elde de severim
09.10.2013
sultan sülaymana bile aman vermiyorsun
ne erken nede geç tam vaktinde geliyorsun
görünmez bir mekansın şairim aranırım
EY ÖLÜM
var olmanın nefsiyle yok olmanın sessizliği
bizler için sadece teoriden öte değilmi
biz öyle bir mahlukatızki
karıncayı incitmekten ürker
birbirimizi kırmaktan
zevk alırız
dar gününde ALLAH der
camiye koşar
Neden sonra sustular
bir ibrik su döküp üzerime
helalleşip gittiler
hani yaşamda ve ölümde
yan yanaydık yoldaşlar
çürümüş bedenimi görünce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!