Ben ben diyen dilinin sözlerimde işi ne
Şeylerini al ve git oyna kendi gölgenle
Gölgen ağırlığınca kıymetli varlığını
İster saksılara göm istersen göğe taşı
Ne kök salar toprağa ne de değersin arşa
Üstünden atladıkça büyüyor boşluklarım
Düştüğümde gördüğüm kaybolmuş bakışlarım
Yılların kucağında büyümüş ayrılığa
Son sözü söylemeden baş eğip susuşlarım
Kılavuzsuz karganın kaybolduğu ülkede
Bilmem kaçıncı günün,
bilmem kaçıncı gecesindeyim ömrümün.
Riyakar dillerin yalancı tanıklığında,
İlk değil bu son hüküm giyişim..
Duy ey can bildiğim..
Susmaya müebbet sözlerde tükenmekteyim.
"Giderdin
Şiir ellerimde ateşli bir gül çiziği gibi kalırdı..." -feyz kariha-
Aşk susunca,son nokta yalnızlıktır.
Hangi cümleye konsa,her sözümü acıtır.
-Şiir
Duvarların alnına kazınmış murat kuşu
Uçar gider kim bilir hangi zamana doğru
Dört bir yandan hapsolsa üstünde yedi kapı
Kelimeler ki; yıkar, sayıların tahtını
Kelimeler ki; sızlar, duvarların ahını
Yine...
Dilimin ucunda diyemiyorum
Düşmeye meyyal itemiyorum
Bir tarihin son sözleri
Evet konuşuyorum
Kışın kar/anlık bir üşümedir sarılsan bahar gelir
Yazım alnına bir busenin konuşuyla güllenir
Sağ yanımda bir karar sol yanda özlediğim
Firaka kavuşmakmış bilmeden beklediğim
Yaşamadan sırladım ruhumun arzusunu
Gülüşüne tutuklu ellerine hasretim
Korkulu bekleyişler kalbimin kapı kulu
Kırık dökük halimin bilinmeyen denklemi
Bilmezler eksiğimi tamamla/sana beni
Ol Rahman ol demeden olmaz madem hayır şer
Eksiğimin tamamı duala/sana beni
Avucuna bırakıp yüzümü daldığım rüyanın uykusuydu yüzüne geceyi giydirip saldığın selam
İçime içime kırıldım çarptığın yerlerimden duymadın mı dolmadı boşluklarım ziyan oldu her kelam
Güzlerinden arta kalan üşümüş yazım hüzünlü aklansın diye baharla durmadan yağmur yıkar yüzümü
Akar boğazımdan geceye dilimin telaşları yutkunurum yangının davetidir tüküremem közümü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!