İda’nın başında bir beyaz duman,
Enlil’in nurudur süzülür zaman.
Hasan’ın sinede koptuğu o an,
Gönül hanemizde yer mi kalmadı?
Plovdiv’den Zeytinli’ye uzanan bu yol,
Abdi Bekirov’un vatanıdır şol.
Sınırda dökülen yaşla dolar göl,
Göçüp gelenlerden ser mi kalmadı?
Kumpirle, plaketa aşın tadıdır,
"Nema" desen dertler gönül yadıdır.
Zeytin dallarının her feryadıdır,
Sılayı anacak fer mi kalmadı?
Beyaz kartal kanat açar süzülür,
Negatif olanlar dumanla büzülür.
Sigara külünde sırlar çözülür,
Nurdan beslenecek ter mi kalmadı?
Enki’nin nuru ki kirli ve kızıl,
Aldanma o renge, hakikati yazıl.
İblis’in oyunu, bir eski asıl,
Hakk’ı görecek bir nur mu kalmadı?
Beyaz nur içinde Zeus’un izi,
Görünen dünyanın görünmez yüzü.
Hasan Belek bilir, özdeki sözü,
Doğruyu diyecek er mi kalmadı?
Şimdi köprü şarkımız yeniden çalsın,
Muhabbet deryası derine salsın.
Akçay’ın suları kederi alsın,
Kul Hasan bilecek pir mi kalmadı?
Hasan Belek
29 12 2025- Akçay
Kayıt Tarihi : 29.12.2025 12:52:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (2)